2007'den Bugüne 92,506 Tavsiye, 28,244 Uzman ve 20,002 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Analitik
Analitik Kavramı ile İlgili Makaleler, Uzmanlar, Kaynaklar
Analitik Kavramı ile İlgili 55 Makale
► Şiddete Analitik Bir Bakış Psk.Dila HOTLAR
Varlığı insanın var olmasından itibaren olan şiddet olgusu bireysel ve toplumsal ögeler ve bunların birbiri ile ilişkisiyle birlikte oldukça karmaşık bir yapı ortaya koymaktadır. Bu yüzden şiddeti tanımlamak da, sınıflandırmak da kolay olmamaktadır. Şiddet bir hakaretten doğan güç, karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma, kaba güç, duygu ve davranışta aşırılık olarak tanımlanabilir. Şiddeti pek çok açıdan ele alabiliriz; psikolojik, sosyolojik, toplumsal süreçler… Bugün bu yazının amacı şiddete daha analitik bir bakış açısı getirmek ve şiddetin toplumsal ve bireysel süreçlerini incelemektir. Freud’a göre her insanda cinsellik ve saldırganlık dürtüsü vardır ve insan bu güdülerinde... »»»
► Bilişsel - Analitik Terapi Psk.Fatih UĞUR
Bilişsel Analitik Terapi (Conitive-Analytic Therapy) Kuramsal Temelleri KAT, son yıllarda geliştirilmiş olan psikoterapi yaklaşımlarının geçerli olan boyutlarının bütünleştirilmesi sonucu geliştirilmiştir. Bu kuramlar şu şekilde sıralanabilir: 1. Kelly- yapısal kişilik kuramı, 2. Bilişsel ve Davranışsal yaklaşım, 3. Psikanaliz - Obje İlişkileri kuramı, 4. Vygotsky-Bilişsel Gelişim (Sosyo-Kültürel yaklaşım) kuramı, 5. Bakhtin-Diyalog kuramı. Bilişsel analitik terapinin (BAT) kuramsal temelinde entelektüel ve moral tehlikeler en aza indirilmeye çalışılmıştır. BAT, daha çok insanın hareket ve deneyimlerinin boyutlarına yoğunlaşmayı amaçlar. Bu tabi ki bire... »»»
► Analitik Hipnoz / Duygularımız Psk.Şahin UÇAR
Duygularımız yaşamımızın her anına anlam katar. Bizi biz yapar. Bize yaşadığımızı ve zevk aldığımızı hatırlatır. Aşık olduğumuzda sanki duracakmış gibi kalbimiz çarpar. Üzüldüğümüzde ruhumuzdur en karanlık odalardaki. Bizi bir uçtan diğerine sürükleyen nedir ? hiç düşündünüz mü ? Olumlu duygular içinde olduğumuz zaman neşe,sevinç, mutluluk . . . gibi duyguları hissederiz. Olumsuz duygular içinde olduğumuz zamanlarda ise üzüntü, keder, öfke kızgınlık... duyguları hissederiz. Yani duygularımız ruhsal dünyada bir amaca yönelik olarak hissedilir. Duygularımız Amaçlıdır Duygularımız doğaldır ve varlıkları davranışların gözlenmesiyle yada sözel ve sözel olmayan davranışların verdiği mesajlara ba... »»»
Bu yazıda bahsedilen bilimsel gelişmeler ve olaylar “kaynakça” kısmında yazan eserlere dayanılarak aktarılmıştır. Dileyen bu kaynakları inceleyerek bilgileri teyit edebilir. Keyifli okumalar. I. Dünya Savaşı öncesi tüm dünyayı etkisine alan gerginlik sırasında bilim dünyası da çalkalanıyordu. Einstein’ın izafiyet teorisini açıklamasının ardından, Psikoloji tarihi için çok önemli bir karşılaşma olan Freud ile Jung’un karşılaşması gerçekleşmişti. Niels Bohr’un atom modelini yayımlamasının ardından, Einstein genel göreliliği ilan etmiş, biri mikro, diğeri makro evren için geçerli olan iki önemli bilimsel gelişme ortaya konulmuştu. Ve 1916 yılına gelindiğinde fizik bilimi için çok önemli olan ... »»»
SAĞLAM ADAM NASIL HASTA EDİLİR (SAĞLIKTA ANALİTİK ELEŞTİRİNİN ÖNEMİ VE DEPRESYONA ÇARPI ONLA SON) BEYAZ DAHA ÇABUK KİRLENİR Sanmayın ki mesleki uygulama sahasında her şey üzerimize giydiğimiz kar beyaz gömlekler kadar tertemizdir. Gerek üzerimize giydiğimiz kumaştan gömlek, gerekse içine girdiğimiz mesleki "gömlek" zamanla kirlenebiliyor. Belki de bu doğal bir süreçtir. Ancak sorun bu gömleğin sürekli temiz kaldığını, hiç kirlenmediğini savunmak, bunda göz göre göre ısrar edebilmektir. Sırf rengine bakarak, "Bu tertemiz gömlek hiç kirli olur mu" diyebilmektir. Oysa en çabuk kirlenen renk beyazdır. Bezden yapılma gömlek en azından mesai sonunda çıkarılıyor. Haliyle sağı solu görülebiliyor... »»»
“Bugünkü haliyle kötülük sorununa bir yanıt bulmak isteyen bireyin her şeyden önce kendini bilmesi yani kendi bütünlüğünü mümkün olduğu kadar iyi tanıması gerekir. Kendine acımaksızın ne kadar iyilik yapabileceğini, hangi suçlara muktedir olduğunu bilmeli ve bunlardan birini gerçek, diğerini yanılsama olarak görmekten sakınmalıdır. Her ikisi de onun doğasında bulunan unsurlardır ve eğer kişi kendisini aldatarak veya yanılgılar içinde yaşamak istemiyorsa ki istememelidir, her ikisi de onda gün ışığına çıkmalıdır. Bugün varlığımızla doğrudan alakalı nedenlerle psikolojiye ihtiyaç duyuyoruz. İnsanı hiç tanımadığımız veya onunla ilgili tek taraflı ve çarpık fikirlere sahip olduğumuz için Nazizm... »»»
Lisans eğitimimi de sayacak olursak, 20 yıldır insanın gerçek potansiyelini nasıl gerçekleştirebileceğinin izinde bir çok psikoterapi yaklaşımının eğitimini aldım ve hayatımın bu aşamasında bir ruh sağlığı profesyoneli olarak diyebilirim ki, mutlu ya da “bütün ve tam” hissedememenin en temel sebebi, “gölge” ile yüzleşememek. Gölge (Shadow) terimi ilk defa İsviçreli psikiyatrist ve Analitik Psikolojinin kurucusu Carl Jung tarafından, kendimizde olduğunu reddettiğimiz özellikleri tanımlamak için kullanılmış bir kavram. Gölge tarafınız muhtemelen çocukluk döneminde bastırmaya karar verdiğiniz ve bilinçsiz olarak hala bastırdığınız taraflarınız. Çocukken yaşadığınız travma ve zorluklarla, çocu... »»»
“İnsan ışık figürlerini imgeleyerek değil, karanlığı bilinçlendirerek aydınlanabilir. Altın karanlıkta bulunur.” Carl Gustav Jung Gölge, daha önce de bir çok kez yazmış olduğum gibi, İsviçreli Psikiyatrist Carl Gustav Jung’un kurmuş olduğu Analitik Psikoloji’nin en önemli kavramlarından biridir. Çok erken yaşlardan itibaren çevreye uyum sürecinde kişinin maruz kaldığı dış etkenlerin etkisiyle istemediği ya da kabullenemediği tüm kişisel özellikler gölgesine hapsolur. Gölge ne mutlak iyi, ne mutlak kötüdür, bilince çıktığı zaman baş edilemeyeceği için kendisini ifade etmesine izin verilmediğinden, bilinç dışının karanlık bodrum katına gömülür. İnsanın içinde barındırdığı potansiyel kötülük g... »»»
“İnsanlar, her şeyin kesintisiz olarak bir tek yöne aktığını düşünürler. Birinin geçmişten, diğerinin ise gelecekten gelerek, her şeyin nasıl sonsuza kadar buluştuğunu ve zamanın, değişik yönlerde dönen çeşitli daireler olduğunu görmezler.” Rus Ezoterikçi P. D. Ouspensky, Evrenin Yeni Bir Modeli Zamanın göreceli olduğunu artık hepimiz biliyoruz sanırım. Aynı zaman dilimi kişiden kişiye, içinde bulunulan bağlama hatta kişinin kendisine göre bile değişebiliyor. Bu durumda zamanın kişinin öznel algısıyla ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu sebeple bu yazımda fiziksel zaman kavramından ziyade, zaman algısından bahsetmek istiyorum. Zaman algısı ise psikolojide, bilişsel dilbilimde ve sinir bili... »»»
“Gün gelir insanlar cesaretlerini yitirebilir. Dostlarına sırt çevirebilir ve tüm kardeşlik bağlarını koparabilir. Ama bugün o gün değil. Daima umut vardır.” J. R. R. Tolkien Bundan tam yirmi yıl önce, yine karlı bir İstanbul kışında, Peter Jackson’ın Yüzüklerin Efendisi serisi vizyona girmişti. Kadıköy’deki tüm kitap tezgahlarında üzerinde yaşlı bir büyücünün resmi olan Tolkien’ın “Yüzük Kardeşliği” kitabı vardı. O zamanlar adı ÖSS olan üniversiteye giriş sınavına hazırlanıyordum ve tabiki kitabı okudum. Sonrasında Peter Jackson’ın başarıyla yönettiği filmi de izleyerek, Tolkien’ın Orta Dünyasıyla tanıştım. O günden beri “Yüzüklerin Efendisi” hikayesi hayatımın önemli bir parçası oldu. İşt... »»»
"Kozmik bir bağlantı arayışı ve kutsal ve ilahi bir deneyimleme, kendiliğin temel gereksinimidir. Bunu inkar etmek, ruhsal bir parçalanmaya yol açar; fakat onu kucaklarsak eğer, anlama kavuşan ruh aydınlanır.” C.G.Jung Bir süredir almakta olduğum “Carl Gustav Jung’un Analitik Psikoloji Kuramı Temelli Psikoterapi Becerileri Eğitimi”nde, Jung’un bilinç kavramına ve bilinçler arasındaki bağlantıya (kollektif bilinçdışı) bakışını irdeliyoruz. Freud’un oğlu gibi gördüğü ve çok yakın bir öğrencisi olan Jung, psikoloji alanındaki en önemli düşünürlerden biri. Jung’un dinleri, mitolojileri, doğu felsefesini ve simyayı detaylıca inceleyerek oluşturduğu analitik psikoloji kuramı veya Jungian psikol... »»»
“Doğada tek bir münferit (kendi başına) nöron yoktur.” Louis Cozolino, Nörobilim Uzmanı, Profesör Geçtiğimiz sonbahardan beri düzenli olarak gerçekleştirdiğim “Psikolojinin Kökenleri” atölyemde, psikoloji vesilesiyle bilim tarihine de kısa bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu atölyede bilimsel yöntemin başlangıçta daha indirgemeci ve olguları neden-sonuç ilişkisi içinde açıklama eğiliminde olduğunu ancak ilerleyen dönemlerde bazı bulgularla daha sistemik ve “bağlantısal bütünsellik” perspektifinden bakar hale geldiğini görüyoruz. Bu önemli bilimsel gelişmelerden biri, kuantum fiziğinde de önemli bir yeri olan, Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi. Heisenberg’in Belirsizlik İlkesinde formüle edilmiş olan... »»»
Psikoterapi deyince akla ilk olarak Freud’un psikanalizi (veya psikodinamik yaklaşım) geliyor. Ancak psikanalizin ucu açık yani ne zaman biteceğinin belli olmaması, esnekliğe yer vermemesi ve hatta bağımlılık yapması gibi sebeplerle günümüzde süresi sınırlı terapilere bir yönelim var. İşte Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP) bu ihtiyaçla ortaya çıkmış, oldukça etkili bir terapi yöntemi. SSPP teorik temeli Freud’un psikanalizine dayanmakla birlikte nesne ilişkileri ve kendilik psikolojisi kuramlarını içine alan, güncel kişilerarası ilişkileri bilişsel davranışçı yaklaşımla harmanlayan esnek bir psikoterapi yöntemi. Freud’un ilk tedavilerinin önemli bir kısmı da kısa sürmüş. SSPP de... »»»
Psikolojiyle ilgilenen kişiler için Sigmund Freud’un kuramı oldukça merak uyandırıcı. Freud insan davranışlarının altında yatan nedenleri ve kişiliğin oluşumunu açıklarken cinselliği ve bilinçaltını temel alıyor. Onun psikanalitik kuramına göre tüm insanlar yaşamın ilk yıllarında aynı gelişim evrelerinden geçiyorlar. Bunlar oral dönem, anal dönem, fallik dönem, latent dönem ve genital dönem. İşte yazımızın konusu olan kilo problemini Freud, yukarıda saydığımız gelişim dönemlerinden “oral dönem”de takılma olarak açıklıyor. Oral dönem doğum sonrası ilk bir yılı kapsıyor. Bu evrede libido (yaşam enerjisi) ağız, dudak ve dilde yoğunlaşıyor, yani bu evrede doyum sağlayan, haz veren bölge ağız ve ... »»»
Psikanalitik Açıdan Kendine Zarar Verme Davranışı Kişilerin kendilerini yaralama motivasyonunu anlamaya çalışan Kafka, Winnicott’un geçiş objeleri kavramına başvurmuştur. Kendini yaralayan bir hastanın reaksiyonunu tarif eden Kafka, bir kadın hastanın kendi “ılık” kanı derisi üzerinde akarken hissettiği rahatlamayı kaydetmiştir. Kafka, kanın hastanın internalize anne temsilcisi olduğunu, kriz dönemlerinde rahatlatıcı bir geçiş objesi şeklinde eksternalize etmeye çalıştığını ileri sürmüştür (Winchel, 1991). Dolayısıyla, kendini yaralama motivasyonu dayanılmaz gerilim hissini azaltma gereksiniminden kaynaklanmaktadır. Kafka, kendini yaralamanın gerçekleştirilebilmesi için bir hastanın geçici ... »»»
MAZOŞİZMİN PSİKANALİTİK YAKLAŞIMINA BİR KATKI Travmatize olmuş bebek ve çocuklar saldırganlık, acı ve sahte sadomazoşistik davranışlar yetişkinlerde olduğu gibi gösterebilirler. Çocuklukta ve daha sonraki karakter bozukluklarındaki sadomazoşizmin tekrarlanması için üç tane hipotez ileri sürülebilir. 1)Acı ve acılı duygulanım saldırganlığın kaynağı olabilir. 2) Ruhsal yapının gelişiminde önemli rol oynayan saldırganlık kontrolüne olan ihtiyaç 3) Çocuk istismarı ve travmada dürtü kontrolü için kullanılan fantezilere zarar verir. Karakter bozukluklarında saldırganlık kontrolü ve ifade güçlüğü esas noktalardır. Psikanalitik çerçevenin başlangıcı için, sadomazoşizmin keşfi ad... »»»
MANİK DEPRESİF DUYGU DURUMUNA PSİKANALİTİK YAKLAŞIM MANİK TEPELER DEPRESİF YAMAÇLAR Bugüne kadar Anlamadı hiçbiri Ne beni Ve ne benim asansör yüreğimi Bir indik Bir çıktık Hatunlarla Kimi birinci katta Kimi beşinci katta indi Ama bilin ki ödediğim faturalar peşindi. Ömer BUGAY Duygu... »»»
PSİKANALİTİK AÇIDAN KENDİNE ZARAR VERME DAVRANIŞI Kendine zarar verme davranışı hakkında ilk psikanalitik değerlendirme Emerson (1913) tarafından yapılmıştır. Dinamik görüş açısından cildini kesme davranışı ile birçok amaca hizmet edildiği belirtilmiştir. Buna göre: a)Kendine zarar verme davranışının doğrudan sado-mazoşistik bir haz verdiği, b)Yaşanan hazzı değersizleştirecek yara meydana getirdiği, c) Gerçek kastrasyonu önlemeye yönelik sembolik bir kastrasyon olabileceği, d)Ayrıca hem korkulan hem de arzu edilen penatrasyonunu simgeleyen “self penetrasyonun” bir parçası olduğu belirtilmiştir. Emerson (1913), kendini kesme davranışının sembolik olarak mastürbasyonun yerine... »»»
Sekreter 2002 Sundance Film Festivali’nde ‘Özgün Senaryo’ dalında ‘Jüri özel Ödülü’nü kazanan Sekreter, genç yönetmen Steven Shainberg'in öğrencilik yıllarından beri peşinden koştuğu bir film. Yirmili yaşlarında hoş bir kadın olan Lee Holloway, bir süre akıl hastanesinde tedavi gördükten sonra evine, Florida’ya döner. Sorunlu ailesinden uzaklaşabilmek için, liseden bir arkadaşıyla çıkmaya başlar, bu arada bir avukatlık şirketinde sekreter olarak iş bulur. Her şey çok normal gözükmektedir; ancak zamanla, Lee ve patronu Bay Grey arasında ilginç bir çekim oluşur. Kökleri çocukluk yıllarında ailesinin yoğun baskısına uzanan mazoşist eğilimlere sahip Lee ile sadist eğilimleri olan Bay Grey, he... »»»
KISA TARİHÇE Melankoli eski çağlardan beri bilinen ve üzerinde düşünülen,çalışılan ve tanımlanmak istenen bir kavram olmuştur.İnsanların dikkatini ve ilgisini çeken bu kavram, değişik disiplinler tarafından o disiplinin kendi öznelliği içinde değerlendirilmek istenmiştir.Sanırım bunun nedeni de melankolinin kendisine ait bir öznelliğinin bulunmasıdır.Bu öznellik geçmiş çağlardan günümüze kadar değişik disiplinler tarafından yan anlamlar katılarak nesnelleştirilmeye çalışılmış ve her çağın kendi özellikleri doğrultusunda el alınmıştır.Örneğin Antik Yunan’da tıp alanı içerisinde değerlendirilmiş ve Hippokrat’ın da etkisi ile hastalık tanımı çerçevesi içinde ele alınmıştır(Te... »»»
KISA TARİHÇE Melankoli eski çağlardan beri bilinen ve üzerinde düşünülen,çalışılan ve tanımlanmak istenen bir kavram olmuştur.İnsanların dikkatini ve ilgisini çeken bu kavram, değişik disiplinler tarafından o disiplinin kendi öznelliği içinde değerlendirilmek istenmiştir.Sanırım bunun nedeni de melankolinin kendisine ait bir öznelliğinin bulunmasıdır.Bu öznellik geçmiş çağlardan günümüze kadar değişik disiplinler tarafından yan anlamlar katılarak nesnelleştirilmeye çalışılmış ve her çağın kendi özellikleri doğrultusunda el alınmıştır.Örneğin Antik Yunan’da tıp alanı içerisinde değerlendirilmiş ve Hippokrat’ın da etkisi ile hastalık tanımı çerçevesi içinde ele alınmıştır(Teber S.200... »»»
PSİKOLOJİK DANIŞMA YAKLAŞIMLARI 1. Psikanalitik Terapi Anahtar Kişi Freud Psikoterapi tarihinin ilk görüşüdür, ilk sistemidir. Psikanaliz bir kişilik kuramıdır, bir felsefi sistemdir, bir psiko-terapi yöntemidir. 2. Psikanalitik Terapinin Uyarımcıları ve Evrimleşmiş Şekilleri Anahtar Kişiler Jung, Adler, Fromm, Horney, Sullivan, Rich, Ericson Freud'tan etkilenmişlerdir. Ortodoks psikanalizi değiştirmek üzere kuram geliştirmişlerdir. Sosyo-kültürel etkenlerin önemini vurgularlar. Bilinçli etkenler, kişilerarası ilişkiler, bireyin gelişiminde önem taşır. Halen hepsinin görüşü geçerlidir. Yeni gelişmeler bu görüşler üzerine yapılmaktadır. 3. Varoluşçu Terapi Anahta... »»»
► Savunma Mekanizmaları Psk.Burcu BÜGE
► Ego Durumları Terapi Abdullah ÖZER
► Psikodinamik Psikoterapiler Psk.Irmak Güneş SARAÇ
► Psikanalitik Terapide Yöntemler Psk.Doğancan GÖKÇE
► Freud ve Psikanaliz Psk.Doğancan GÖKÇE
► Depresyon ve Psikanalitik Bakış Psk.Vahap TAŞKENT
► Panik Atak ve Psikanalitik Bakış Psk.Vahap TAŞKENT
► Psikoterapi ve Psikoterapi Yöntemleri Dr.Hakan KARAŞ, Psikiyatrist
► Sözün İyileştirici Gücü; Psikoterapi Psk.Sezen ÖZÜTEK EREM
► Vavien Filminin Psikanalitik Açıdan Yorumlanması Dr.Aslı AKTÜMEN BİLGİN, Psikiyatrist
► Masumiyet Filminin Psikanalitik Açıdan Yorumlanması Dr.Aslı AKTÜMEN BİLGİN, Psikiyatrist
► Neden Psikanaliz? Psk.Vahap TAŞKENT
► Psikolojik Danışma Kuramları Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ
► Neden Psikanalitik: Psikoterapi Nasıl Yapılır? Dr.Ali Algın KÖŞKDERE, Psikiyatrist
► Travma Sonrası Stress Bozukluğu (Tssb, Ptsd) Prof.Dr.Doğan ŞAHİN, Psikiyatrist
► Terapi Nedir, Nasıl Bir Süreçtir? Dr.Ali Algın KÖŞKDERE, Psikiyatrist
Analitik Kavramı ile İlgili Uzmanlar
Gözde ERDOĞAN, İstanbul
Psk.Dnş.Rıdvan KANOĞLU, Kahramanmaraş
Dr.Aslı AKTÜMEN BİLGİN, Bursa , Psikiyatrist
Dr.Ali Algın KÖŞKDERE, Bursa , Psikiyatrist
Dr.Hakan KARAŞ, İstanbul , Psikiyatrist
Prof.Dr.Doğan ŞAHİN, İstanbul , Psikiyatrist
Dr.Ardıl Bayram ŞAHİN, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Ece YILMAZ, İstanbul
Dr.Benek İŞMEN, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Ece KONURALP, İstanbul
Uzm.Psk.Çağnur DENİŞİK, İçel (Mersin)
Psk.Hülya ERGÜN, İstanbul
Dr.Seyfi MEMETALİ, İstanbul , Psikiyatrist
Psk.Eda DURUKAN, İstanbul
analitik KAVRAMI ile ilgili uzman ve kaynak isimleri sistemimiz tarafından üyemiz uzmanların paylaştığı içeriklerin (makale, yazı, video vs.) başlıkları, içlerinde geçen anahtar kelimeler vs. kriterlere göre OTOMATİK olarak derlenmektedir. Sistemin otomatik eşleştirmesi bazı durumlarda hatalı olabileceğinden burada listelenen uzmanların analitik KAVRAMI ile ilgili olup olmadıklarının kendileri ile iletişime geçilerek teyid edilmesini rica ederiz.
İlgili Kavramlar
şiddet, toplumsal şiddet, şiddetin nedenleri, şiddete psikanalitik yaklaşımlar, şiddetin psikolojisi, şiddet neden var, bilişsel, bilişsel terapi, bilişsel analitik terapi, analitik terapi, hipnoz, analitik hipnoz, duygular, analitik psikoloji, carl gustav jung, wolfgang pauli, kuantum fiziği, senkronisite, sağlıkta analitik eleştiri, gölge, terapist eğitimi, terapi ekolleri, emdr, çözüm odaklı terapi, davranış terapisi, iyi terapist, aile terapisi, çift terapisi, psikanalitik terapi, en etkili terapi, terapötik süreç, savunma mekanizmaları, patolojik savunma mekanizması, narsistik savunma mekanizması, bölünme, yansıtma, inkar, çarpıtma, olgunlaşmamış savunma mekanizmaları, ilkel savunma mekanizmaları, gerileme, ilkel yüceleştirme, kilitlenme, hipokondriyazi, özdeşim, pasif saldırganlık, bedenselleştirme, yapma-bozma, nevrotik savunma mekanizmaları, yer değiştirme, düşünselleştirme, rasyonelleştirme, karşı tepki oluşturma, bastırma, dışsallaştırma, olgun savunma mekanizmaları, yüceleştirme, diğergamlık, sezinleme, freudyen psikanalitik savunma mekanizmaları, yüceltme, baskılama, karşıt tepki geliştirme, yalıtım, nesne ilişkiler kuramı savunma mekanizmaları, bölme, tümgüçlülük, değersizleştirme, yansıtmalı özdeşim, adleryan savunma mekanizmaları, ödünleme, koruma, safeguarding, shadow work, arketipler, kolektif bilinç dışı, beden odaklı terapi, imajinasyon, hipnoterapi, trans, travma terapisi, ego state, ego state terapi, ego state terapisi, ego durumları, ego durumu, ego durumları terapisi, ego durum terapisi, john watkins, helen watkins, disosiyatif, hipnoanaliz, katarsis, psikoterapi, disosiyasyon, düzeltici deneyimleme, travma terapi, içe atım, psişe, introject, nesne


10:47
Top