Çocuğunuz Öfkelendiğinde Onu Nasıl Sakinleştirirsiniz?
Bazen aileler çocukları öfkelendiğinde ya da uygunsuz davrandığında ne yapacaklarını bilemeyip kendilerini çaresiz hissederler bazen de çocuğun öfkesine öfke ile karşılık verirler. Eğer Sizde benzer durumları yaşıyorsanız, bu makalede belirtilen önerileri uygulayabilirsiniz:
• Öfkeli çocukla baş ederken, şu asla unutulmamalıdır; olumsuz davranışların temelinde birçok olumsuz duygular vardır. Çocuklar duygularını regüle edemedikleri için öfke krizi geçirirler. Ebeveynler genelde, çocuklarının olumsuz davranışlarına neden olan duyguya odaklanmaktansa, olumsuz davranışa odaklanırlar. Bu da, durumu daha da zorlaştırır. Ebeveynlerin, çocuklarının bu çalkantılı durumları ile baş edebilmesi için mutlaka bu davranışa neden olan duygulara odaklanmaları gerekir.
• En son yapılan beyin araştırmaları olumsuz davranışların nedenleri hakkında bize anlamlı bilgiler sunmaktadır. Çocuklar öfkelendiklerinde duygusal bir yoğunluğun içine girmektedirler. Bu durumda duygulardan sorumlu sağ beyin devreye girer. Durum böyleyken ailelerde bu duygusal patlamaya mantık ve sebeplerden sorumlu sol beyinleri ile karşılık verirler. Bu durumda çocuk ve aile aynı frekanstan iletişime geçmemiş olurlar ve çatışma ortaya çıkar. Eğer ebeveynler, duygular ile ilgili daha çok bilgiye sahip olurlarsa, beyinlerinin iki yarım küresini de devreye sokmuş olurlar ve durum ile daha iyi baş etmeye başlarlar.
• Ebeveynler çocuklarının olumsuz davranışına sebep olan duyguları nasıl belirleyecek? Bunun en iyi yolu çocukları ile konuşurken onların bu davranışı yapmalarına neden olabilecek duyguyu tahmin edip Onlara ‘aynalamak’tır. Duyguları aynalamak, çocuğa kendisini anlaşılmış hissettirir, bu da çocuğa kendisinin daha iyi davranışlar sergileyebileceğini hissettirir. Örneğin; çocuğunuz ödevini yapmak istemiyor ve zorluk çıkartıyor. Çocuğunuza ‘ bu ödevler çok kolay yapman gerekiyor’ gibi cümleler söylemek yerine ‘ bu ödevlerin çok zor olduğunu düşünüyorsun ve yanlış yapmak istemiyorsun’ gibi cümleler söyleyebilirsizin.
• Duyguları aynalamak, zaman içinde çocuğunuzun duygularını ifade etmesine yardımcı olabilecek duygu dağarcığını genişletir. Böylece çocuğunuz duygularına karşılık farkındalık geliştirir.
• Ebeveynler olay sırasında, duygularını belirli bir süre rafa kaldırmalılardır. Ebeveynler çocuklarının mutsuzluğu, olumsuz davranışları karşısında genelde sinirlenirler. Çünkü çocuklarının daima mutlu olmalarını arzu ederler. Bu düşünce tarzı onların, dürtüsel şekilde düşünmeden duygu yoğunlu ile davranmalarına neden olur. Bu da çocukları ile olan iletişimlerinde karşılarına bir engel olarak çıkar.
• Çocuğunuza bir şey söylemeden önce derin bir nefes alarak sakinleşin. Öfkeniz, kaygınız, hayal kırıklığınız ile baş edebilmek için bazı imajinasyon tekniklerinden yararlanabilirsiniz: 1) olumsuz duygularınızı iki elinizle odanın diğer köşesine fırlattığınızı hayal edin 2) beyninizdeki bütün olumsuz duyguları sildiğinizi hayal edin. Eğer bu teknikleri uyguladığınız halde duygularınız hala duruyorsa biraz bekleyin ve yine deneyin.
• Çocuğunuz olumsuz duygulanımdayken, ne iş yapıyorsanız bırakın ve çocuğunuza odaklanın, çocuğunuzu dinleyin. Dinlerken de ‘ hmmm’, ‘ oww’, ‘ gerçekten mi’ gibi dinlediğinizi belirten eden ifadeler kullanın. Bura da çocuğunuza şu mesajı vermiş oluyorsunuz: senin için gerçekten buradayım ve duyguların benim için çok önemli.
• Çocuğunuzun isteklerini fantezi dünyasında ona verin, bu sizi çocuğunuzun tarafına geçirir. Örneğin, bir oturuşta bir paket çikolatayı yemek isteyen çocuğunuza şöyle söyleyebilirsiniz ‘ brokoli yerine bir kutu çikolata yemek keşke senin için daha faydalı olsaydı, ne güzel olurdu dimi?’
Klinik Psk. Neşe Şahin
• Öfkeli çocukla baş ederken, şu asla unutulmamalıdır; olumsuz davranışların temelinde birçok olumsuz duygular vardır. Çocuklar duygularını regüle edemedikleri için öfke krizi geçirirler. Ebeveynler genelde, çocuklarının olumsuz davranışlarına neden olan duyguya odaklanmaktansa, olumsuz davranışa odaklanırlar. Bu da, durumu daha da zorlaştırır. Ebeveynlerin, çocuklarının bu çalkantılı durumları ile baş edebilmesi için mutlaka bu davranışa neden olan duygulara odaklanmaları gerekir.
• En son yapılan beyin araştırmaları olumsuz davranışların nedenleri hakkında bize anlamlı bilgiler sunmaktadır. Çocuklar öfkelendiklerinde duygusal bir yoğunluğun içine girmektedirler. Bu durumda duygulardan sorumlu sağ beyin devreye girer. Durum böyleyken ailelerde bu duygusal patlamaya mantık ve sebeplerden sorumlu sol beyinleri ile karşılık verirler. Bu durumda çocuk ve aile aynı frekanstan iletişime geçmemiş olurlar ve çatışma ortaya çıkar. Eğer ebeveynler, duygular ile ilgili daha çok bilgiye sahip olurlarsa, beyinlerinin iki yarım küresini de devreye sokmuş olurlar ve durum ile daha iyi baş etmeye başlarlar.
• Ebeveynler çocuklarının olumsuz davranışına sebep olan duyguları nasıl belirleyecek? Bunun en iyi yolu çocukları ile konuşurken onların bu davranışı yapmalarına neden olabilecek duyguyu tahmin edip Onlara ‘aynalamak’tır. Duyguları aynalamak, çocuğa kendisini anlaşılmış hissettirir, bu da çocuğa kendisinin daha iyi davranışlar sergileyebileceğini hissettirir. Örneğin; çocuğunuz ödevini yapmak istemiyor ve zorluk çıkartıyor. Çocuğunuza ‘ bu ödevler çok kolay yapman gerekiyor’ gibi cümleler söylemek yerine ‘ bu ödevlerin çok zor olduğunu düşünüyorsun ve yanlış yapmak istemiyorsun’ gibi cümleler söyleyebilirsizin.
• Duyguları aynalamak, zaman içinde çocuğunuzun duygularını ifade etmesine yardımcı olabilecek duygu dağarcığını genişletir. Böylece çocuğunuz duygularına karşılık farkındalık geliştirir.
• Ebeveynler olay sırasında, duygularını belirli bir süre rafa kaldırmalılardır. Ebeveynler çocuklarının mutsuzluğu, olumsuz davranışları karşısında genelde sinirlenirler. Çünkü çocuklarının daima mutlu olmalarını arzu ederler. Bu düşünce tarzı onların, dürtüsel şekilde düşünmeden duygu yoğunlu ile davranmalarına neden olur. Bu da çocukları ile olan iletişimlerinde karşılarına bir engel olarak çıkar.
• Çocuğunuza bir şey söylemeden önce derin bir nefes alarak sakinleşin. Öfkeniz, kaygınız, hayal kırıklığınız ile baş edebilmek için bazı imajinasyon tekniklerinden yararlanabilirsiniz: 1) olumsuz duygularınızı iki elinizle odanın diğer köşesine fırlattığınızı hayal edin 2) beyninizdeki bütün olumsuz duyguları sildiğinizi hayal edin. Eğer bu teknikleri uyguladığınız halde duygularınız hala duruyorsa biraz bekleyin ve yine deneyin.
• Çocuğunuz olumsuz duygulanımdayken, ne iş yapıyorsanız bırakın ve çocuğunuza odaklanın, çocuğunuzu dinleyin. Dinlerken de ‘ hmmm’, ‘ oww’, ‘ gerçekten mi’ gibi dinlediğinizi belirten eden ifadeler kullanın. Bura da çocuğunuza şu mesajı vermiş oluyorsunuz: senin için gerçekten buradayım ve duyguların benim için çok önemli.
• Çocuğunuzun isteklerini fantezi dünyasında ona verin, bu sizi çocuğunuzun tarafına geçirir. Örneğin, bir oturuşta bir paket çikolatayı yemek isteyen çocuğunuza şöyle söyleyebilirsiniz ‘ brokoli yerine bir kutu çikolata yemek keşke senin için daha faydalı olsaydı, ne güzel olurdu dimi?’
Klinik Psk. Neşe Şahin
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuğunuz Öfkelendiğinde Onu Nasıl Sakinleştirirsiniz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Neşe ŞAHİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Neşe ŞAHİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.