2007'den Bugüne 92,568 Tavsiye, 28,260 Uzman ve 20,019 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kardeş Kıskançlığı
MAKALE #13915 © Yazan Psk.Derya OĞUZTÜRK | Yayın Aralık 2014 | 3,191 Okuyucu
KARDEŞ KISKANÇLIĞI

Tüm bireylerin ya da çoğunluğun ortak isteklerindendir evlenip çoluk çocuğa karışmak.Anne baba olmak. Ama aslında kolay değildir anne baba olmak. Canınızdan kanınızdan bir varlığa sahip çıkıp onu koruyup kollamak.Müthiş derecede duyarlı olmalısınız.Yapılan en küçük hata bile size katlanarak geri döner ve inanın canınızı çok yakar.Çünkü anne baba olarak en değer verdiğimiz varlıklardır onlar,çocuklarımız. Yapılan hatanın onarılması da zor ve çetlefillidir,kolay kolay düzelmez,onarılmaz. Bu nedenledir ki baştan dikkatli ve özenli davranılması gereklidir.
Kıskançlık, sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına katlanamamaktır. Doğuştan gelen yani genlerimize saklı şifrelerden kaynaklandığı söylenmekle birlikte yaşamımızın her döneminde yaşayabildiğimiz ancak genellikle çocukluk çağlarımızda daha yoğun ve derinden yaşadığımız bir olgudur. Çoğunlukla 2 yaş civarı tanışırız kıskançlık olgusuyla.

Evimize yeni bir varlık,ikinci çocuğumuz geldiğinde sorumluluk ve uğraş düzeyimiz çocuk sayımızla birlikte katlanıyor. Bazen büyük çocuk küçüğü bazen de küçüğü büyüğünü bazen de her ikisi üçü veya dördü birbirni çekemez ve kıskanır hale geliyor. Bu durumla karşılaşan çoğu anne baba ne yapacağını şaşırıyor.Her şeyden önce, zihnimize şunu yerleştirmeliyiz. Kardeş kıskançlığı içgüdüseldir ve eğer çocuğun ruhsal dengesini bozmuyor ve günlük aktivitelerini engellemiyorsa, panik olmamıza gerek yoktur *
Çocuk, herkesin kendisinden daha iyi olduğunu ve kendisinin herkesten daha az sevildiğini düşünmeye başlamışsa o zaman sıkıntı başlıyor anlamına gelir ki önlem alınması ve çocuğa yardım edilmesi şart haline gelir. Çünkü çocuklukta yaşanan güvensizlik ve travmalar ileriki yaşantısının temelini oluşturmaktadır.
Bi hayal edelim; çok sevdiğiniz eşinizin eve hiç tanımadığınız bir kadın veya erkeği getirdiğini ve zamanının çoğunu artık ona ayırdığını ve sizinle artık eskisi gibi vakit geçirmediğini düşleyin.Ne hissedersiniz??? Seni hala eskisi gibi seviyorum dese de size inandırıcı gelir mi? Hiç sanmıyorum.İşte çocukluk dönemindeki kardeş kıskançlığı da bu duygularla başlıyor. Okul öncesi dönemde en sık rastlanan sorunlardan birisidir. Aslında bakılırsaçoğunuzun ya da çocuklarınızın kardeşlerini kıskanmaya başlaması anne ve babalarını çok sevmelerinden kaynaklanan normal bir duygudur. Ancak önemli olan çocuğun bu duyguyla nasıl başa çıktığı ve anne babanın onun bakış açısından olaylara bakabilmesidir.
“Kıskançlığın en büyük nedeni; büyük kardeşin en değerli varlığını, anne babasını, kardeşiyle paylaşamaması,paylaşmak istememesidir.” Fakat kıskançlık sadece büyük ya da ilk çocuklarda gözlemlenen bir durum değildir. “Küçük kardeş de zaman geçip büyüdükçe, büyük kardeşin becerileri,yaptıkları karşısında kendini yetersiz bulur ve ona tanınan ayrıcalıkların,imtiyazların farkına vararak kıskançlık duymaya başlar.”

KARDEŞ KISKANÇLIĞININ NEDENLERİ



1.En önemli etken sevilen ki özellikle bu anne baba ise daha da önemli paylaşılamaması ve paylaşılmak da istenilmemesi!Güvensizlik hissiyle birlikte kardeşinin doğmasıyla tahtan indirilen prens ya da prensesler tüm ilgi ve sevginin kardeşine aktarıldığı hissi. Kardeşinin doğmasıyla gelişen kızgınlık ve kırgınlıkla beraber hissi aslında anne babaya yapılan bir tavırdır. Çocuk artık benimle yeterince ilgilenmiyor yeterince bana zaman ayırmıyorsunuzun sessiz çığlıklarıdır. Bir nevi yardıö çağrısı. ''Kendimi güvensiz,desteksiz ve yalnız hissediyorum..''un çağrısı.

2.Kardeşler arasındaki kıskançlığın tabir-i caizse şiddeti; yeni çocuğun doğomuyla anne babanın tutum ve davranışlarındaki değişikliğe,büyük çocukla arasındaki ilişkinin düzeyine ve çocuğun bebeğe olumsuz bir etkide bulunmasına göz yumma hoşgörüsüne bağlıdır.

3.Kardeş kıskançlığında rol oynayan bir başka etken de kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Bilinenin tam tersine büyük ile küçük çocuk arasındaki yaş farkı arttıkşa kardeş kıskançlığı görülme olasılığı da azalmaktadır.

3.Ve maalesef bizim toplumumuzda da yaygın olan cinsiyet farklılığından kaynaklanan sıkıntılar. Ataerkil toplumlarda sıklıkla rastlanan erkek çocuk egomanyası. İlk çocuk kız ve ikinci çocuk erkek ise ve aile bunu bariz bir şekilde kız çocuğuna yansıtıyorsa ana-babanın kendi cinsiyetinden hoşnut olmadığını düşünebilir. Ve böylece kardeş kıskançlığı kaçınılmaz hale gelir.

4.Bazı çocuklar da mizaçlarından dolayı(doğuştan gelen) daha kıskanç olabilmektedirler.

5. Ve toplumsal karşılaştırmalar.Genellikle akramalarımız,komşuralarımız,arkadaşlarımız yaparlar bunu. Çocuklar arasında rekabet ve kızgınlık duygularına sebep olabilmektedirler. Ablan ya da abinin boyuna gelmişsin,sen daha uzun boylu olucaksın galiba ya da senin yaşındayken ablan ya da abin bunları yapabiliyordu gibi çocuklar arasında sorun yaratabilecek uygunsuz yorumlar da kardeş kıskançlığını alevlendirebilmektedirler.

KARDEŞ KISKANÇLIĞININ BELİRTİLERİ ŞUNLARDIR :

*Kardeş kıskançlığı,öfke ,kendine acıma,küçük düşme korkusu,kırgınlık ve öçalma duygularınla birlikte sevgi,korunma ve kabul görme isteğinin birleşiminden oluşmaktadır.Bu duyguların en baskın olanı ise öfke,kendine acıma ve üzüntü duygularıdır.

*Çocuk anne ve babasının sevgi ve ilgi odağıyla kardeşinin doğmuyla birden ikinci plana atılmış hissetmektedir. Bu durum karşısında anne ve babasının onu artık sevmediğini ve önemsemediğini hissederek anne ve babadab uzaklaşmaya hatta içine kapanıp yemek yememeye zayıflamaya derslerinde başarısızlığa kadar giden bir yolda ilerlemeye başlar.

* Kabus gördüklerini,çişinin geldiğini söyleyerek ilgi çekmeye daha da ileriye giderek regresyon yaşayıp parmak emme,altını ıslatma gibi... gerielemeler de yaşayabilmektedirler.

* Durduk yere sürekli bir gerginlik içerisindedirler. Gündüz ya da akşam hiç farketmeden sürekli kızgınlık duygusuyla birlite etrafına zarar verebilmekte ve hatta sakinleştirmelerine çoğunlukla mümkün olmayabilmektedir.

* Çoğu zaman okula gitme istememe gibi evden ayrılmama isteği ,baş ağrısı,kalın ağrısı gibi psikosomatik belirtilerle (ki önce emin olmak için bu durumunun doğru olup olmadığını kontrol ettirmek gerekir) beraber yoğun bir huzursuzluk,memnuniyetsizlik ve kızgınlık duyguları da eşlik eder.

* Yeni bir kardeşin gelecek olması ki özellikle bu korkular annenin hamilelikten dolayı yorgun olması ve doğacak kardeşinin hazırlıklarını sürdürmesi nedeniyle daha da yoğunlaşır. Ve artık çocuk daha da çok huysuzlaşıp anneden hiç ayrılmak istemez.

* Bazı çocuklar artık bu duygularını bariz şekilde ortaya çıkarmaya başlarken(kardeşine vurma,oyuncaklarını kırma,onu istemiyorum demeye başlamak gibi..) bazıları ise anne babanın sevgisini kaybetmemek ve tepki görme korkusundan dolayı pasif agresif olmaktan ziyade duygularını baskılar ve tam tersine kardeşine ya da abla ya da abisine karşı aşırı bir sevgi gösterisi sergiler.

*Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sormaya başlar ve aldığı cevaptan bir türlü tatmin olup emin olamamaya başlayamaz.
KISACA KARDEŞ KISKANÇLIĞINDA YETİŞKİNLERİN GÖREVLERİ NELERDİR?

*Öncelikle önyargılarınıdan kurturun ve rahat olun.Çünkü büyük çocuğunuzun yeni dünyaya gelecek çocuğunuza nasıl davranacağıyla ilgili kafanızda soru işaretleri varsa ve bunu çocuğunuza hissettirirseniz çocuğunuz da bu konuda gergin olur.

*Çocuğunuza kendi dünyasında anlamlandıramadığı cümleler kurmayın.'' Kardeşin dünyaya geldiğinde de seni hala seviyor olacağız '' gibi cümleleri aileler kötü niyetli ifade etmeselerde çocukların kafasında gereksiz yer işgal eder ve acabalara sebep olur.

*Hamilelik döneminden başlayarak annane,babanne gibi kişilerden yardım alarak büyük çocuğunuzun bakımıyla ilgilenilmesi ileri de anne ve babanın yeni dünyaya gelecek olan bebekle ilgili uğraşlarda ,büyük çocuğun bu duruma alışmasına yardımcı olabilir. Böylece çocuk kendisini ihmal edilmiş hissetmez.

*Özellikle iki çocuklu ailelerde anne ve babanın sistemli şekilde; biri bebekle ilgilenirken diğerinin diğer çocukla ilgilenmesi de diğer çocuğun da kendisiyle ilgilenildiği izlenimini verecektir.

*Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuğun kardeşi dünyaya gelmeden önce sağlanan imkan ve zamanın kaliteli bir şekilde eskisine yakın bir şekilde sağlanması gereklidir.( parka gidiyorsa götürülmesi, maddi açıdan sağlanan imkanları da benzer şekilde sağlanması )Kısacası yaşam standartının kardeşi dünyaya gelmeden önceki düzeyde ya da ona yakın bir düzeyde tutulmaya çalışılması çocukta ki kızgınlık ve öfke duygularını azaltmakla birlikte baştan uygulanan bu yöntemle belki de kardeş kıskançlığı hiç yaşanmayacaktır.

*Yeni dünyaya gelen bebekle ilgili söylenen'' Ne kadar yaramaz bir bebek beni çok yoruyor ve üzüyor halbuki ben seni daha çok seviyorum'' gibi cümleler genellikle çocuk tarafından anindarıcılığı olmayıp tam aksine çocuk tarafından anne babaya olan güvenini sarsacak eylemlerdendir.

*Yeni doğan bebekten bahsederken bebek kelimesi kullanmak yerine ismiyle hitap etmek ve cümleler kurarken bizim cümlesini kullanmak hem kardeşini sahiplenmesini sağlayacak hem de kıskanma düzeyini azaltacaktır. Bunu yaparken de ''yüksek sesle konuşma ya da sessiz ol'' gibi telkinler çocuğun kıskanma düzeyini arttıracaktır. Çocuğunuzun yaşantısını bebeğe göre ayarlamasını istemek kızgınlık ve dışlanmışlık düzeyini de çoğaltacaktır.

*Kardeşini kıskanmasın diye gerekli hoşgörü ve tavizler vermek durumu daha da kötüleştireceğinden (sizinle yatmasına izin vermek ya da zamansız hediyeler vs.) bu seferde kardeşinin ona kıskanmasına sebep olabilir.

*Çocuğunuzun duygularını ifade etmesine izin verin.'' Anne benimle hiç ilgilenmiyorsun hep kardeşimle ilgileniyorsun'' gibi cümle karşında '' Daha biraz önce seninle oyun oynadım'' gibi savunmacı bir cümleyle geri bildirim yapmak çocuğun iç dünyasına daha hızlı çekilmesine sebep olucaktır.
* Bebeğe zarar verilmesine kesinlikle izin verilmeyeceği uygun bir dille anlatılmalı. Aslında çocuğun amacı kardeşine zarar vermek değildir. Onun tek istediği bu davranışıyla düşmanlık duygusunun ifadesidir. Uygun bir dille bunun yanlış davranış olduğunun ifadesi yararlı olcaktır. Ancak yinede iki çocuğu yalnız bırakmamak en iyi yöntem olacaktır.

*Kardeş kıskançlığıyla ilgili hikayeler anlatmak ya da kendi yaşadığınız konuyla ilgili paylaşımlar çocuğun ilgisini çekebilecek uygulamalardandır.

*Çocuğa gereksiz yaşının üstünde sorumluluk yüklemeler( sen ablasın ya da abisin gibi) ve kardeşini sevmesi gerekliliği ile ilgili zorlamalar yapılmamalıdır. Unutmayalım ki o da daha çocuk!

*Kardeş kıskançlığını bazı çocuklar dile getirirken bazıları regresyon yaşarlar(altını ıslatma,yalnız yatamama gibi) Çoğu çocuk içine kapanırken büyük bir çoğunluğu da kardeşine zarar vererek ifade etmeye çalışırlar.

ANNE VE BABALAR KARDEŞ KISKANÇLIĞINI ENGELLEMEK İÇİN NASIL DAVRANMALI?

1. Kardeş kıskançlığı başta belirttiğimiz gibi doğal bir duygudur.

2.Kardeşini büyük bir mutlulukla kabul edeceğini düşünmek bazı zamanlarda ütopyadan başka birşey değildir.

3.Çocuğu bu düşüncesinden dolayı yargılamak cezalandırmak ya da suçlamak çok yanlış bir hareket olucaktır.

4.Çocuğa kardeşinin olacağını uygun bir dille anlatmalı ve yeni duruma onu da adapte edilmeye çalışılmalıdır.

5.Kardeşi dünyaya geldiğinde de ona olan sevgilerinden hiç bir şeyin eksilmeyeceği anlatılmalıdır.

6.Çocuğun yaşam standartı mümkün olduğunca değiştirilmemelidir.

7. Kardeşine alınacak mobilya,giysi vs konularında da çocuğa danışılmalı ve onu da bu hazırlığın bir parçası haline getirilmeye çalışılmalıdır.

8.Çocuklar arasında ayrımcılığa sebep olabilecek cümleler ve eylemlerden uzak durulmalı.Mümkün olduğunca kardeşleri uzaklaştıracak değil yakınlaştıracak ortamlar yaratılmaya çalışılmalıdır.

Çocuğun durumu düşünüldüğünden daha kötüyse mutlaka bir uzman ile görüşülmelidir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Elçin BOZ ORHAN
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Pınar TURANLI DURMUŞ
► Kardeş Kıskançlığı Psk.Elif Can ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,019 uzman makalesi arasında 'Kardeş Kıskançlığı' başlığıyla benzeşen toplam 11 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:20
Top