2007'den Bugüne 92,575 Tavsiye, 28,262 Uzman ve 20,023 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bağımlı Mıyım Hem de İnsana?!!!
MAKALE #14488 © Yazan Psk.Derya OĞUZTÜRK | Yayın Nisan 2015 | 2,203 Okuyucu
Çoğumuzun aslında doğarak başladığımız anne,baba ya da bize bakmakla yükümlü olan kişilere olan bağımlılığımız zamanla saplantı haline gelebilmektedir. Başta anne,baba ya da bize bakan büyüklerimizin hoşuna giden'' yanımdan bir an olsun ayrılmaz'' cümlesi okul hayatı başladığında ergenlikte ve özellikle de erişkinlik döneminde bir tokat gibi sersem eder bizi. Başta okula gitmek istemeyiz çünkü ayrılmak istemeyiz,seperasyon anksiyetemiz oluşur.Bu sefer de anne,baba,büyüklerimiz kendilerine bu kadar bağımlı hale getirdikleri halde bizim kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı bekler. Halbuki duramayız ki! Ben buna alıştım. Her zora girdiğimde her çıkmazda her olumsuzlukta onlar yanımdaydı.Beni ayakta tutan onlardı diyen ve yenileyen düşünceler işte tipik bağımlı kişilik bozukluğu düşünceleri.Bağımlı kişilik bozukluğu adı verilen bu hastalıkta, kişi başka birinin desteği ya da yardımı olmaksızın hiçbir şey yapamıyor, hayatını sürdüremiyor, mutsuz oluyor, o kişi olmadan kendini yok sayıyor.İşte sizde aşağıdaki belirtilerinden en az beş tanesinin varlığı ile başlayan özellikle sahipseniz;erken erişkinlik döneminde başlayan ve kişiyi tabiri caizse diğer insanların kuyruğu haline getiren ve yoğun şekilde terk edilme anksiyetesine neden olan bir kişilik bozukluğunuz olabilir.Bu belirtiler nelerdir diye bakacak olursak?Genellikle:

1.Yalnız kaldıklarında aşırı rahatsızlık hissi ile irite olurlar.

2.Çoğunlukla kötümser,negatif, depresif ve gergin görünürler.

3. Kendi yeteneklerine güvenmezler özgüven eksiklikleri yüksektir.

4.Kendilerine ve fikir ve düşüncelerine güvenmedikleri için her zaman başkalarının daha iyi fikirleri olduğunu düşünürler.

5. Birisinden ayrıldıklarında büyük acı yaşarlar ve dünya'nın sonu gelmiş havasına bürünürler.

6.Bağımlı olmaları ve aşırı derecede terk edilme anksiyetelerinden dolayı ilişkilerini devam ettirmek için her türlü koşula katlanırlar.

7.İlişkilerinde genelde ödün veren ve geri adımı atan kişilerdir.

8.Kendilerini küçük görürler,iş bitirici ve atılgan kişiler değillerdir.

9.Kendilerinde hep bir eksiklik hissettiklerinden başkalarının eleştirilerini kendi dengesizlikleri olarak algılarlar.

10.Tabiri caizse hep yetişkinlere ihtiyaç duyan bir bebek ya da çocuk gibi başkaları tarafından(anne,bab,eş,arkadaş vs..) yönetilmeye ve korunmaya ihtiyaç duyuyorlar.

11.Pasif ve girişken olmadıkları için iş hayatında sorumluluk gerektiren işlerden kaçarlar.Mesala sorumluluk gerektiren işler olan yöneticilik yapmak gibi görevlerden kaçınırlar.

12. Vizyonları ya hiç yoktur ya da teterli derecede olmadığı için yaratıcılık gerektiren işlerlerden kaçarlar.

13.Terk edilme korkusuyla hep başkaları için yaşarlar. Bir başkası için kendi ihtiyaçlarını kolaylıkla ikinci plana atabiliyorlar.

14.Yeterki yalnız kalmayayım düşüncesiyle kendilerine yönelik kötü davranışlara katlanıyorlar.

15.Kendilerine olan güven eksikliği nedeniyle genellikle kendilerini ifade etmekte zorlanıyorlar.

16.Başka insanları rahatsız etmemek ve onları kızdırmamak için sürekli bir çaba sarf ederler.

17.Sırf yalnız kalamamak için genellikle aynı anda birden fazla insana bağımlı olabiliyorlar, biri giderse diğeri bulunsun diye insan yedekliyorlar.(Aynı anda iki tane sevgiliyi idare etmek gibi. Biri terk ederse diğerine yönelmek. Bazı zamanlarda sevgilisinden yeni ayrılan kişilerin ya da eşlerin daha olayı atlatamadan yeni birisiyle görülmesi gibi...)

18.Abartılı sevgi gösterilerini severler.Kendilerine aşırı sevgi gösterilmesine ihtiyaç duyuyorlar.

19. Özellikle anksiyetisini tetikleyecek durumlarda yalnız kalma korkusundan bazen çok ciddi boyutlarda kendine ya da karşı tarafa zarar verme isteği duyabiliyorlar.

Beraberinde görülen Bağımlı Kişilik Bozukluğuna eşlik eden Depresif Bozukluklar,Uyum Bozuklukları,Yaygın Anksiyete Bozukluğu ve Kişilik bozuklukları(özellikle sınırda,çekingen ve histronik kişilik bozukluğu) görülebilmektedir.

Cinsiyet olarak değerlendirldiğinde kadınlarda görülme oranı erkeklere oranla 3 kat daha fazladır. Özellikle de evin yani ailenin en küçük çocuğunda görülme oranının da diğer kardeşlere oranla daha yüksek olduğu saptanmıştır.Peki bireylerin bağımlı kişilik olmalarını tetikleyen etmenler nedir diye sorucak olursak;Aşırı müdahaleci,evhamlı olarak tabir ettiğimiz(aslında anksiyeteli)anne-babanın ya da anne-baba dışındaki bu tarz özelliklere sahip kişiler tarafından yetiştirilen bireyler olduğu görülmüştür. Yani anne-babanın ya da anne baba dışında birisi tarafından büyütülen kişilerin çocukluğunda bağımsız ve hakkını arayan davranışlarını eleştirici ve cezalandırıcı şekilde baskılanması sonucu oluştuğu görülmüştür. Bu tarzda yetiştirilen çocuk zamanla kendi kararlarını vermesi ve özgürleşmesinin anne ve babasının sevgi ve ilgisini kaybettireceği korkusuyla onlara bağımlı hale gelebilmekte ve deyim yerindeyse onlara yapışmaktadırlar.Anne ya da babanın aşırı kollamacılığının da duruma zemin hazırladığı saptanmıştır. Bağımlı kişilik uzun süreli bir vücut rahatsızlığı olan ya da çocukluk yaşantısında ilgi ve sevgi eksikliği yaşamış kişilerde de sık rastlandığı söylenebilinir.Bu bilgilerden yola çıkarak anne baba ve bir çocuk yetiştirmekle yükümlü olan bireylere çok iş düşmektedir. Dozunda koruma,dozunda ilgi ve sevgi ile büyütülen çocuklar ileriki yaşantılarında özgüven sahibi,girişken ve aktif,kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olarak karşımıza çıkarlarken, aşırılık ve umursamazlıkla büyüyen çocuklar maalesef bağımlı kişilikler olarak hayatlarına devam etmek zorunda kalabilmektedirler. Yani tartının topuzunu, dengeyi iyi sağlamak çok önemli. Herşeyin dozunda verilmesi sağlıklı bireyler yetiştirmemize imkan sağlar.uBir çocuğu yetiştirirken doğal olanı, bağımlılığını azaltıp, bir süre sonra bağımlılığın yerini bağlılığın almasıdır. Bunu gerçekleştirmek için, adımları doğru atmak gerekir. Çocuğunuzu sürekli denetim altında tutmayın.bırakın! Tabi ki gözetimizde altında olucak ancak o da artık bir birey ve kendi kararlarını verip kendi işlerini halledebilecek düzeyde. Artık kendi ayakları üzerinde durabilmesi gerekli. Özgüveni gelişip tabiri caizse düştüğünde ''ben ne hata yaptım ki düştüm ya da hata bende mi'' diyerek deneyim kazanmasını bilecek gelişimi göstermesi için çocuklarımıza şans tanımamız gerekir.Unutmayalım ki anne ve babalar;zarar görmesin diye yetiştirdiğimiz bağımlı kişilikli bireyleri yönlendirecek tek bizler değiliz!Onun bu bağımlılık halini kullanacak tehlikelerin beklediğini de unutmamak gerekir. Bağımlı yetişen çocuk, sigara, alkol, uyuşturucu, çete, tarikat, yasal olmayan yollar, onu kötü etkileyecek diğer kişilere de bağımlı olmaya hazırdır.

Çocukluk döneminde önlem alınarak yetiştirilen çocuklar geleceğe güvenli adımlarla bağımsız şekilde yürüyebilirlerken pek çok çocukta maalesef ki yaşamlarını bağımlı kişilikler olarak sürdürmeye çalışmaktadırlar. Peki bağımlı kişilikler için neler yapılabilinir?

**Bağımlı kişiler genellikle psikoloğa yada psikiyatriste kendi başlarına gelirler fakat şikayetleri aşırı bağımlı olmaları yada kendi kararlarını verememeleri değildir. Bu kişiler çoğunlukla bağımlı olduklarını bilirler fakat bunun bir problem olduğunu düşünmezler, aksine bağımlı olmaktan hoşlanırlar. Çünkü bağımsız,özgür olmanın ne demek olduğunu bilmezler,tatmadıkları duyguyu bilemezler.Böyle yetiştirilip hayatlarını da bu şekilde idame etmeye çalışmışlardır. Tedaviye genelde sinirlilik, gerginlik yada depresyondan şikayetiyle gelirler.Etkin tedavi yöntemi psikoterapi olmakla birlikte sonuçlar genellikle uzun süreli tedavi süreciyle gerçekleşir. Bu tedavi yöntemiyle bireyler artık yavaş yavaş kendi kararlarını kendileri almalarına yönelik ilerlemeler sağlanabilir. Bazen de hastanın terapist'e veya terapiye bağımlılığı da olabileceği gözlenmiştir.Bağımlı olmak ya da olmamak sizin elinizde. Konuyla ilgili bir uzmandan yardım almanız yaşantınızı kolaylaştıracaktır. Bağlı olabilirsiniz ama bağımlılık bir kişilik bozukluğudur ve ciddiye alınmalıdır.dur.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Dert Daima İnsana Yol Gösterir Psk.İzzet GÜLLÜ
► Depresyonda mıyım? Psk.Beniz YILMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,023 uzman makalesi arasında 'Bağımlı Mıyım Hem de İnsana?!!!' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:10
Top