Duygusal Beslenme
Bilim insanı biyo,psiko,sosyal bir varlık olarak tanımlar.Bu insanın bir biyolojik,bir duygusal,bir sosyal dünyası olduğunu ortaya koyar.İnsanın duygu dünyası diyebileceğimiz psikolojik yönü algıları ve bunların yarattığı duygulardan oluşur.Dengelenmiş insan olmak ise "duygusal beslenme" yoluyla sağlanır.
Başta sevgi,kabul görme ve takdir olmak üzere bir insanın yaşadığı alemden duygusal dengelenmesine yetecek ölçüde pozitif geri bildirimler almasına DUYGUSAL BESLENME diyoruz.Fakat burada sosyal ilişkiler,iletişim becerileri ve algıyı doğru anlamlandırma ile buluşturma oldukça önemlidir.
Zaten insanı biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak tanımlar iken de bilim bir sosyal dünyasının olduğuna işaret etmektedir.Unutmayalım ki duygusal beslenmenin bir mecrası aile,bir mecrası çalışma ortamı,bir diğer mecrası da sosyal ilişkilerdir.Bu nedenle duygusal beslenmede insanların sosyalleşmesi,insan ilişkileri kurması ve bu ilişkilere devamlılık kazandırması olmazsa olmaz bir önemdedir.
Duygusal beslenmede yaşamın her alanında joker etkiye sahip olan İLETİŞİM BECERİLERİ lokomotif etkiye sahiptir.Çünkü dost,arkadaş,sevgili,eş,evlat ve diğer tüm ilişkiler iletişim becerileriyle kurulur ve yürütülür.Ayrıca kurulan bu ilişkilerin tümünde de duygusal yönden besle-beslen döngüsü vardır.O nedenle sağlıklı duygusal beslenme için insanın kendisiyle,yaşamla ve diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurması ve yürütmesi önemli bir belirleyicidir.
Olumlu duygusal beslenme için bir de algıyı doğru anlamlandırma ihtiyacı vardır.Çünkü iletişim süreçleri aslında bir karşılıklı mesaj alış verişi olarak yaşanır.Bu alış verişin sağlıklı yürüyebilmesi için ise alınan mesajların doğru anlamlandırması,verilen mesajların doğru seçilmesi gerekir.
DUYGUSAL BESLENME sosyalleşme,iletişim becerileri ve algıyı doğru anlamlandırma ile sağlanabilecek bir hoşnutluk ve dengelenmedir.
Buraya kadar "Duygusal Beslenme"nin ne olduğu,nelerle sağlanabileceğini anlatmaya çalıştım.Peki duygusal beslenme kimlerde ve neden olmaz,nasıl sorunlar doğurur..?
Duygusal beslenmede sorun yaşayan insanlarda bu sorunun kaynağı aslında çok çeşitlidir.Bu nedenle tüm detaylara giremeyeceğimiz için öne çıkan tıkanma sebeplerini ele almayı tercih edeceğim.Sorunlu aile ortamı,sosyalleşme eksikleri,içe dönük yaşam biçimi,iletişim başarısızlığı,travmalar ve algıyı doğru anlamlandırmayı tıkayan kavramsal bilinçsizlik duygusal beslenmeyi önlemede öne çıkan sorunlardır.Şimdi bunlar kısaca açıklayarak anlaşılmasını sağlamaya çalışacağım.
SORUNLU AİLE ORTAMI;duygusal beslenmede başat problemlerin başında geliyor.Çünkü insan ilk çocukluk yıllarında en çok aileyle beraberdir ve duygusal beslenmede ilk,tek ve en önemli kaynak aile ortamıdır.Ayrıca algılama ve anlamlandırmanın şekillenmesine yol açan ilk öğrenmeler de aile kaynaklıdır.Üstelik bu ilk öğrenmeler insan yaşamında en uzun etkiye sahip olan,en kalıcı öğrenmelerdir.Bu nedenle duygusal beslenmede olumlu ve olumsuz yansımalarıyla aile ortamı oldukça belirleyicidir.Bir de unutmayalım ki aile sevgisinin alternatifi yoktur.O nedenle sevgiyle tanışma,buluşma önce ailede gerçekleşmeli,oradan sosyalleştikçe dışarıya yansımalıdır.Sorunlu aile ortamı duygusal beslenme yerine korku,kızgınlık,tepki ve sevgisizlik ortaya çıkardığı için duygusal beslenmenin ilk safhasını çökertmektedir.
SOSYALLEŞME EKSİKLERİ;sorunlu aile ortamı,yaşanan sosyal çevre,özgüven ve özsaygı eksiklikleri ve korkuların bileşkesiyle oluşan bir sorundur.İlk duygusal beslenme kaynağı aile olduğundan bu sorun ilk çocukluk döneminden sonra birey dışa açılma safhasına geldiğinde belirmeye başlar.Zamanında çözülmezse de devamlılık kazanarak büyür.Ancak ergenlikten sonra insan doğası ve talepleri sosyalleşmeyi gerektirdiğinden oluşan asosyal kişilik yapısı bireyin kendisiyle,yaşamla,insanlarla ve karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kurmasını önler.Böyle olunca da duygusal beslenme önemli bir yara alır.
İÇE DÖNÜK YAŞAM BİÇİMİ; bir yanda sosyalleşme eksikleri,diğer yanda dış ortam korkuları ve bir de günümüzde yaygın olan TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI'nın ortaya çıkardığı kapanmaların yarattığı bir sorundur.Daha çok bireyin bir iletişim dünyasına sahip olamamasına yol açar.Böylelikle de duygusal beslenmeyi yavan bırakır.
İLETİŞİM BAŞARISIZLIĞI;insanla yaşam arasındaki ilişkide iletişim olmazsa olmazdır.Yaşam başarısı ve doğru duygusal beslenmede iletişim başarısı bir gerekliliktir.Ülkemizde iletişimin aile ve okulda doğru düzgün eğitimi verilmediğinden bu konuda çok sorunlu bir toplumuz.Özele saygı,duracağı yeri bilme ve üslüp nezaketi öğretilmediğinden maalesef çok iletişim çatışması veya iletişimsizlik yaşanıyor.Sağlıklı iletişim kurulmazsa ve yürütülmezse sağlıklı ilişkiler kurulamaz.Sağlıklı ilişkiler kurulamazsa da takdir edersiniz ki sağlıklı duygusal beslenmeye varılamaz.
TRAVMALAR; kimsenin dilekçe vererek aldığı şeyler değil,yaşamın getirdikleri sonucu ortaya çıkan deforme edici yaşanmışlıklardır.Bu nedenle kimse travmalar nedeniyle suçlanamaz.Ama olumsuz bazı yaşanmışlıkların yarattığı bir travma varsa zamanında çözümüne bakılmalıdır.İhmal edilip katmerli hale gelmesi sonucunda ise travmalar ilişkilerde tetikleyici sonuçlar doğurmakta ve ilişkileri ya zorlaştırmakta ya da bitirmektedir.İlişkiler sağlıklı kurulmadan duygusal beslenme olamayacağına göre duygusal beslenmeyi sağlamak için var olan tarvmaların çözümü gereklidir.
KAVRAMSAL BİLİNÇSİZLİK; ülkemizde örgün ve yaygın eğitimin birlikte yarattığı oldukça yaygın bir sorundur.Aslında her kavramın bir anlamı vardır.Ama bir kavramı 10 insana sorun her birinin farklı anlam yüklediği ortaya çıkıyor.Bu bir sosyal mutabakatsızlıktır aynı zamanda.Bir şeye herkes farklı anlam yüklerse birbirini anlama ve birbiri ile anlaşma zora girer.Biz anlayamazsanız anlaşamazsınız deriz.Ancak anlama ve anlaşma olmadan ilişkiler kurulamaz,ilişkiler kurulmazsa da duygusal beslenme gerçekleşemez.
Duygusal beslenme yeterli ölçüde gerçekleşmezse insanla yaşam arasındaki hoşnutluk ilişkisi zarar görür.Bu zamanla yaşamdan beslenememeye dönüşür.Sonuçta depresyon,anksiyete bozukluğu,tükenmişlik sendromu,panik atak,kişilik dağılması,duygusal açlık gibi bir dizi psikolojik sorunların ortaya çıkmasına yol açar.
İnsan için mutluluk ve huzur en büyük zenginliktir.Bunlar yaşamda ancak sağlıklı paydaşlar bulmak ve sağlıklı paylaşımlar yaşayarak sağlanabilir.Yaşamı anlamlı ve değerli hale getirmek de ancak böyle mümkündür.Yaşamın iksiri sevgidir.Bu duyguyu doğru vermesini ve doğru almasını bilelim.Birbirimizi cevaplamak için değil anlamak için dinleyelim.Birbirimize doğru anlatalım,birbirimizi doğru anlayalım.ANLAYARAK ANLAŞABİLMEYE VARALIM.
Sorunsuz yaşam olmaz ama unutmayalım ki sorunlar da çözülmek için vardır.Lütfen çözüm odaklı olalım ve çözmeyi isteyelim.Zira istemek çözümün başlangıcıdır.Duygusal beslenme ve bunu örseleyen sorunlar çözümü olmayan sorunlar değildir.Yeter ki sorunumuzun farkında olalım,çözmek isteyelim ve çözüm için adım atalım.Biz yıllara dayalı deneyimimizle online ve yüz yüze olarak desteğe hazırız efendim.Sevgiyle kalın...
Başta sevgi,kabul görme ve takdir olmak üzere bir insanın yaşadığı alemden duygusal dengelenmesine yetecek ölçüde pozitif geri bildirimler almasına DUYGUSAL BESLENME diyoruz.Fakat burada sosyal ilişkiler,iletişim becerileri ve algıyı doğru anlamlandırma ile buluşturma oldukça önemlidir.
Zaten insanı biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak tanımlar iken de bilim bir sosyal dünyasının olduğuna işaret etmektedir.Unutmayalım ki duygusal beslenmenin bir mecrası aile,bir mecrası çalışma ortamı,bir diğer mecrası da sosyal ilişkilerdir.Bu nedenle duygusal beslenmede insanların sosyalleşmesi,insan ilişkileri kurması ve bu ilişkilere devamlılık kazandırması olmazsa olmaz bir önemdedir.
Duygusal beslenmede yaşamın her alanında joker etkiye sahip olan İLETİŞİM BECERİLERİ lokomotif etkiye sahiptir.Çünkü dost,arkadaş,sevgili,eş,evlat ve diğer tüm ilişkiler iletişim becerileriyle kurulur ve yürütülür.Ayrıca kurulan bu ilişkilerin tümünde de duygusal yönden besle-beslen döngüsü vardır.O nedenle sağlıklı duygusal beslenme için insanın kendisiyle,yaşamla ve diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurması ve yürütmesi önemli bir belirleyicidir.
Olumlu duygusal beslenme için bir de algıyı doğru anlamlandırma ihtiyacı vardır.Çünkü iletişim süreçleri aslında bir karşılıklı mesaj alış verişi olarak yaşanır.Bu alış verişin sağlıklı yürüyebilmesi için ise alınan mesajların doğru anlamlandırması,verilen mesajların doğru seçilmesi gerekir.
DUYGUSAL BESLENME sosyalleşme,iletişim becerileri ve algıyı doğru anlamlandırma ile sağlanabilecek bir hoşnutluk ve dengelenmedir.
Buraya kadar "Duygusal Beslenme"nin ne olduğu,nelerle sağlanabileceğini anlatmaya çalıştım.Peki duygusal beslenme kimlerde ve neden olmaz,nasıl sorunlar doğurur..?
Duygusal beslenmede sorun yaşayan insanlarda bu sorunun kaynağı aslında çok çeşitlidir.Bu nedenle tüm detaylara giremeyeceğimiz için öne çıkan tıkanma sebeplerini ele almayı tercih edeceğim.Sorunlu aile ortamı,sosyalleşme eksikleri,içe dönük yaşam biçimi,iletişim başarısızlığı,travmalar ve algıyı doğru anlamlandırmayı tıkayan kavramsal bilinçsizlik duygusal beslenmeyi önlemede öne çıkan sorunlardır.Şimdi bunlar kısaca açıklayarak anlaşılmasını sağlamaya çalışacağım.
SORUNLU AİLE ORTAMI;duygusal beslenmede başat problemlerin başında geliyor.Çünkü insan ilk çocukluk yıllarında en çok aileyle beraberdir ve duygusal beslenmede ilk,tek ve en önemli kaynak aile ortamıdır.Ayrıca algılama ve anlamlandırmanın şekillenmesine yol açan ilk öğrenmeler de aile kaynaklıdır.Üstelik bu ilk öğrenmeler insan yaşamında en uzun etkiye sahip olan,en kalıcı öğrenmelerdir.Bu nedenle duygusal beslenmede olumlu ve olumsuz yansımalarıyla aile ortamı oldukça belirleyicidir.Bir de unutmayalım ki aile sevgisinin alternatifi yoktur.O nedenle sevgiyle tanışma,buluşma önce ailede gerçekleşmeli,oradan sosyalleştikçe dışarıya yansımalıdır.Sorunlu aile ortamı duygusal beslenme yerine korku,kızgınlık,tepki ve sevgisizlik ortaya çıkardığı için duygusal beslenmenin ilk safhasını çökertmektedir.
SOSYALLEŞME EKSİKLERİ;sorunlu aile ortamı,yaşanan sosyal çevre,özgüven ve özsaygı eksiklikleri ve korkuların bileşkesiyle oluşan bir sorundur.İlk duygusal beslenme kaynağı aile olduğundan bu sorun ilk çocukluk döneminden sonra birey dışa açılma safhasına geldiğinde belirmeye başlar.Zamanında çözülmezse de devamlılık kazanarak büyür.Ancak ergenlikten sonra insan doğası ve talepleri sosyalleşmeyi gerektirdiğinden oluşan asosyal kişilik yapısı bireyin kendisiyle,yaşamla,insanlarla ve karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kurmasını önler.Böyle olunca da duygusal beslenme önemli bir yara alır.
İÇE DÖNÜK YAŞAM BİÇİMİ; bir yanda sosyalleşme eksikleri,diğer yanda dış ortam korkuları ve bir de günümüzde yaygın olan TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI'nın ortaya çıkardığı kapanmaların yarattığı bir sorundur.Daha çok bireyin bir iletişim dünyasına sahip olamamasına yol açar.Böylelikle de duygusal beslenmeyi yavan bırakır.
İLETİŞİM BAŞARISIZLIĞI;insanla yaşam arasındaki ilişkide iletişim olmazsa olmazdır.Yaşam başarısı ve doğru duygusal beslenmede iletişim başarısı bir gerekliliktir.Ülkemizde iletişimin aile ve okulda doğru düzgün eğitimi verilmediğinden bu konuda çok sorunlu bir toplumuz.Özele saygı,duracağı yeri bilme ve üslüp nezaketi öğretilmediğinden maalesef çok iletişim çatışması veya iletişimsizlik yaşanıyor.Sağlıklı iletişim kurulmazsa ve yürütülmezse sağlıklı ilişkiler kurulamaz.Sağlıklı ilişkiler kurulamazsa da takdir edersiniz ki sağlıklı duygusal beslenmeye varılamaz.
TRAVMALAR; kimsenin dilekçe vererek aldığı şeyler değil,yaşamın getirdikleri sonucu ortaya çıkan deforme edici yaşanmışlıklardır.Bu nedenle kimse travmalar nedeniyle suçlanamaz.Ama olumsuz bazı yaşanmışlıkların yarattığı bir travma varsa zamanında çözümüne bakılmalıdır.İhmal edilip katmerli hale gelmesi sonucunda ise travmalar ilişkilerde tetikleyici sonuçlar doğurmakta ve ilişkileri ya zorlaştırmakta ya da bitirmektedir.İlişkiler sağlıklı kurulmadan duygusal beslenme olamayacağına göre duygusal beslenmeyi sağlamak için var olan tarvmaların çözümü gereklidir.
KAVRAMSAL BİLİNÇSİZLİK; ülkemizde örgün ve yaygın eğitimin birlikte yarattığı oldukça yaygın bir sorundur.Aslında her kavramın bir anlamı vardır.Ama bir kavramı 10 insana sorun her birinin farklı anlam yüklediği ortaya çıkıyor.Bu bir sosyal mutabakatsızlıktır aynı zamanda.Bir şeye herkes farklı anlam yüklerse birbirini anlama ve birbiri ile anlaşma zora girer.Biz anlayamazsanız anlaşamazsınız deriz.Ancak anlama ve anlaşma olmadan ilişkiler kurulamaz,ilişkiler kurulmazsa da duygusal beslenme gerçekleşemez.
Duygusal beslenme yeterli ölçüde gerçekleşmezse insanla yaşam arasındaki hoşnutluk ilişkisi zarar görür.Bu zamanla yaşamdan beslenememeye dönüşür.Sonuçta depresyon,anksiyete bozukluğu,tükenmişlik sendromu,panik atak,kişilik dağılması,duygusal açlık gibi bir dizi psikolojik sorunların ortaya çıkmasına yol açar.
İnsan için mutluluk ve huzur en büyük zenginliktir.Bunlar yaşamda ancak sağlıklı paydaşlar bulmak ve sağlıklı paylaşımlar yaşayarak sağlanabilir.Yaşamı anlamlı ve değerli hale getirmek de ancak böyle mümkündür.Yaşamın iksiri sevgidir.Bu duyguyu doğru vermesini ve doğru almasını bilelim.Birbirimizi cevaplamak için değil anlamak için dinleyelim.Birbirimize doğru anlatalım,birbirimizi doğru anlayalım.ANLAYARAK ANLAŞABİLMEYE VARALIM.
Sorunsuz yaşam olmaz ama unutmayalım ki sorunlar da çözülmek için vardır.Lütfen çözüm odaklı olalım ve çözmeyi isteyelim.Zira istemek çözümün başlangıcıdır.Duygusal beslenme ve bunu örseleyen sorunlar çözümü olmayan sorunlar değildir.Yeter ki sorunumuzun farkında olalım,çözmek isteyelim ve çözüm için adım atalım.Biz yıllara dayalı deneyimimizle online ve yüz yüze olarak desteğe hazırız efendim.Sevgiyle kalın...
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Duygusal Beslenme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Namık ACAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Namık ACAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
mutsuzluk sendromu, depresyon, iletişim çatışmaları, tükenmişlik sendromu, duygusal beslenme, duygusal beslenme nedir
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
