Doğru Bakıcıyı Seçme Yöntemi, Çocuğun Evliliğe Etkileri ve Ayrılık Anksiyetesi
MAKALE #8001 © Yazan Psk.Deniz BOLSOY ERDEM | Yayın Aralık 2011 | 3,214 Okuyucu
Çalışmak zorunda olan her anne-baba gibi biz de çocuğumuza uygun “bakıcı” bulma krizlerinden nasibimizi aldık. İki kötü tecrübeden sonra tanıştığım bir “dadı” bana “bakıcı” ve “dadı” arasındaki farkı öğretti. Laf arasında mesleğinden ne kadar gurur duyduğunu, dadı olmanın kendisine mutluluk verdiğini, herkesin “dadı” olamayacağını anlattı. Bu gururlu dadıdan öylesine etkilendim ki evime “bakıcı” değil “gururlu dadı” almaya karar verdim. Dadımı seçerken de insan kaynakları derslerinde öğrendiğim psikoloji ve çalışan mülakatı bilgilerimi annelik iç güdülerimle harmanladım ve doğru dadıyı seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair bir takım sonuçlara vardım. Sizlerle paylaşmak isterim.
Öncelikle duygularınızın sesini dinleyin. Karşınızdakini ilk gördüğünüz andaki izleniminiz neydi? Mülakata devam etmeden önce bu duygunuzu aklınızın bir yerine kaydedin. Daha sonra ucu açık bir soru sorun, mesela “kendinizden bahsedin” deyin. Kendisi en çok neye önem veriyorsa onu öne çıkaracaktır. Sizin önceliklerinizle uyuşup uyuşmadığına dikkat edin. Daha sonra bir çocukla bir gününü nasıl geçirdğini sorun. Çocuğunuzun size zor gelen bir avranışı varsa (uyku, yemek vs konusunda) örnek göstererek böyle bir durumda ne yapacağını sorun.
Önceki çalıştığı yerlerden neden ayrıldığını sorun ve referans isteyin. Birden fazla yere telefon açıp bilgi isteyeceğinizi söyleyin. Telefon numaralarını ve referansları o anda isteyin. Sağlık kontrolünden geçip geçmediğini sorun.
Evde kamera bulundurun. Sürekli açık olmak zorunda değil, ancak internet üzerinden günün istediğiniz saatinde yavrunuzu görebileceğiniz duygusu sizi rahatlatacağından dadıyla da daha sağlıklı bir ilişki kurmanıza olanak verecektir. Kameranın amacı dadıyı kontrol etmek değil, bazen on saate kadar çıkabilen günlük ayrılıklarda teknolojiden faydalanarak çocuğunuzu canlı canlı görebilmektir. Kendinizi bundan mahrum etmeyin.
Kaçak yaşayan, çalışma izni almayan bakıcılarla çalışmayın. Onların kanun kaçağı olma duygusunun olumsuz etkileri hem size hem de çocuğunuza er ya da geç yansıyacaktır.
Bütün bunlara dikkat etmek elbette kolay değil. Hayat şartları her şeyi her zaman dört dörtlük yapma gayretinde olan anneler için fazlasıyla yorucu olabilir. Büyük şehirlerde yalnız yaşayıp aile desteği olmadan çalışma hayatı ile birlikte ev ile ilgili sorumlulukları yürütmek durumunda kalan anneler için maruz kaldıkları stres taşıması zor hale gelebilir. Bu durumda öncelikli olarak tavsiyem eşinizden yardım istemenizdir. Eşiniz ile ev konusundaki sorumlulukları ne şekilde paylaşabileceğinizi konuşmak üzerinizdeki sorumluluğu azaltmak açısından önemli bir adım olacaktır.
Bu konuşmayı yaparken bir çok kadın konuyu kendi tarafından anlatmak yerine karşı tarafı suçlayarak konuya girmek gibi bir hata yapar. Bu tür bir yaklaşım hatalıdır çünkü konu yapıcı bir hal almadığı gibi karşı tarafı daha da yabancılaştırmak gibi bir sonuç doğurur. Yapıcı bir tartışma ortamı öncelikle konuyu açan tarafın meseleye kendi bakış açısını sunmasıyla başlar. Örnek olarak “ben kendimi çok yorgun hissediyorum, yalnız hissdiyorum, desteğe ihtiyacım var....” gibi bir açılış olabilir.
Söz konusu olan oldukça geleneksel bir aile ise ev ve çocuk ile ilgili sorumlulukların sadece kadın ile ilgili, para kazanmanın ise sadece erkek ile ilgili olduğu düşünülebilir. Eşlerden her ikisi de bu hayat görüşüne sahip ise zaten ortada bir anlaşmazlık olmaz. Ancak genellikle mesele bu kadar siyah beyaz değildir. Erkek mali konulardaki tek sorumlu olsa bile içten içe kadnının da az ya da çok katkısı olmasını dileyebilir. Aynı şekilde kadın da kendi ev konusundaki sorumluluğun bir kısmını paylaşmak ve belki de eve dışardan para getirerek kendini güvende hissetmek ihtiyacı içinde olabilir. Bu şekilde para ve ev sorumluluğu dengesini yürütmek evliliklerin en temel yapı taşını oluşturur. Bu yapı taşını korumak, sağlamlaştırmak çocuklar doğduğunda çok daha çetrefilli bir hal alır. İşte bu yüzden, tam da hem manevi sorumlulukların hem de maddi yükümlülüklerin çok arttığı bir dönem olan çocukların okul öncesi çağında hayatınızı kolaylaştıracak türden bir bakıcı evliliğinizin gidişatı açısından çok kritiktir. İnce eleyip sık dokumak, mutlaka referans almak, deneme süresinin sonunda memnun kalmazsanız tekrar bakıcı aramaya üşenmemek kendinize yapabileceğiniz büyük bir iyiliktir. Çok zahmetli ve yorucu olan bu süreçler doğru bakıcıyı bulduğunuz takdirde hayatınızın her alanını kolaylaştıracak bir unsur olarak size geri dönecektir.
Son olarak, yavrusunu evde başka biriyle bırakıp giden her annenin benzer kalp çarpıntıları yaşadığını hatırlayın. Gün içinde ara ara “acaba şimdi ne yapıyor, çok özledim...” diye düşünmek doğaldır. Ancak bu kalp çarpıntıları bitmek bilmiyorsa, endişeleriniz yüzünden çalışamaz hale geldiyseniz, eve çok sık telefon açıyorsanız, içinizde sürekli her an kötü bir şey olabileceğine dair bir his varsa, ayrılık anksiyetesi yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda yardım almaktan çekinmeyin.
Öncelikle duygularınızın sesini dinleyin. Karşınızdakini ilk gördüğünüz andaki izleniminiz neydi? Mülakata devam etmeden önce bu duygunuzu aklınızın bir yerine kaydedin. Daha sonra ucu açık bir soru sorun, mesela “kendinizden bahsedin” deyin. Kendisi en çok neye önem veriyorsa onu öne çıkaracaktır. Sizin önceliklerinizle uyuşup uyuşmadığına dikkat edin. Daha sonra bir çocukla bir gününü nasıl geçirdğini sorun. Çocuğunuzun size zor gelen bir avranışı varsa (uyku, yemek vs konusunda) örnek göstererek böyle bir durumda ne yapacağını sorun.
Önceki çalıştığı yerlerden neden ayrıldığını sorun ve referans isteyin. Birden fazla yere telefon açıp bilgi isteyeceğinizi söyleyin. Telefon numaralarını ve referansları o anda isteyin. Sağlık kontrolünden geçip geçmediğini sorun.
Evde kamera bulundurun. Sürekli açık olmak zorunda değil, ancak internet üzerinden günün istediğiniz saatinde yavrunuzu görebileceğiniz duygusu sizi rahatlatacağından dadıyla da daha sağlıklı bir ilişki kurmanıza olanak verecektir. Kameranın amacı dadıyı kontrol etmek değil, bazen on saate kadar çıkabilen günlük ayrılıklarda teknolojiden faydalanarak çocuğunuzu canlı canlı görebilmektir. Kendinizi bundan mahrum etmeyin.
Kaçak yaşayan, çalışma izni almayan bakıcılarla çalışmayın. Onların kanun kaçağı olma duygusunun olumsuz etkileri hem size hem de çocuğunuza er ya da geç yansıyacaktır.
Bütün bunlara dikkat etmek elbette kolay değil. Hayat şartları her şeyi her zaman dört dörtlük yapma gayretinde olan anneler için fazlasıyla yorucu olabilir. Büyük şehirlerde yalnız yaşayıp aile desteği olmadan çalışma hayatı ile birlikte ev ile ilgili sorumlulukları yürütmek durumunda kalan anneler için maruz kaldıkları stres taşıması zor hale gelebilir. Bu durumda öncelikli olarak tavsiyem eşinizden yardım istemenizdir. Eşiniz ile ev konusundaki sorumlulukları ne şekilde paylaşabileceğinizi konuşmak üzerinizdeki sorumluluğu azaltmak açısından önemli bir adım olacaktır.
Bu konuşmayı yaparken bir çok kadın konuyu kendi tarafından anlatmak yerine karşı tarafı suçlayarak konuya girmek gibi bir hata yapar. Bu tür bir yaklaşım hatalıdır çünkü konu yapıcı bir hal almadığı gibi karşı tarafı daha da yabancılaştırmak gibi bir sonuç doğurur. Yapıcı bir tartışma ortamı öncelikle konuyu açan tarafın meseleye kendi bakış açısını sunmasıyla başlar. Örnek olarak “ben kendimi çok yorgun hissediyorum, yalnız hissdiyorum, desteğe ihtiyacım var....” gibi bir açılış olabilir.
Söz konusu olan oldukça geleneksel bir aile ise ev ve çocuk ile ilgili sorumlulukların sadece kadın ile ilgili, para kazanmanın ise sadece erkek ile ilgili olduğu düşünülebilir. Eşlerden her ikisi de bu hayat görüşüne sahip ise zaten ortada bir anlaşmazlık olmaz. Ancak genellikle mesele bu kadar siyah beyaz değildir. Erkek mali konulardaki tek sorumlu olsa bile içten içe kadnının da az ya da çok katkısı olmasını dileyebilir. Aynı şekilde kadın da kendi ev konusundaki sorumluluğun bir kısmını paylaşmak ve belki de eve dışardan para getirerek kendini güvende hissetmek ihtiyacı içinde olabilir. Bu şekilde para ve ev sorumluluğu dengesini yürütmek evliliklerin en temel yapı taşını oluşturur. Bu yapı taşını korumak, sağlamlaştırmak çocuklar doğduğunda çok daha çetrefilli bir hal alır. İşte bu yüzden, tam da hem manevi sorumlulukların hem de maddi yükümlülüklerin çok arttığı bir dönem olan çocukların okul öncesi çağında hayatınızı kolaylaştıracak türden bir bakıcı evliliğinizin gidişatı açısından çok kritiktir. İnce eleyip sık dokumak, mutlaka referans almak, deneme süresinin sonunda memnun kalmazsanız tekrar bakıcı aramaya üşenmemek kendinize yapabileceğiniz büyük bir iyiliktir. Çok zahmetli ve yorucu olan bu süreçler doğru bakıcıyı bulduğunuz takdirde hayatınızın her alanını kolaylaştıracak bir unsur olarak size geri dönecektir.
Son olarak, yavrusunu evde başka biriyle bırakıp giden her annenin benzer kalp çarpıntıları yaşadığını hatırlayın. Gün içinde ara ara “acaba şimdi ne yapıyor, çok özledim...” diye düşünmek doğaldır. Ancak bu kalp çarpıntıları bitmek bilmiyorsa, endişeleriniz yüzünden çalışamaz hale geldiyseniz, eve çok sık telefon açıyorsanız, içinizde sürekli her an kötü bir şey olabileceğine dair bir his varsa, ayrılık anksiyetesi yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumda yardım almaktan çekinmeyin.
Beğenin 
çocuk bakıcısı, evlilikte çocuk, ayrılıkta çocuk, ayrılık anksiyetesi, dadı tavsiyesi, dadı seçimi, bakıcı seçimi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
