2007'den Bugüne 92,566 Tavsiye, 28,260 Uzman ve 20,019 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Beden Dili ve İlişkiler
MAKALE #9773 © Yazan Psk.Deniz BOLSOY ERDEM | Yayın Ekim 2012 | 7,218 Okuyucu
İnsan evrimi sürecinde önce beden dili vardı. Sözler çok sonradan geldi. Ne yazık ki “medeni” insanlar bu gerçeği unutup iletişim başlığı altında en çok kelimeleri ve içeriklerini incelediler. Oysa ki son bilimsel çalışmalar sözsüz iletişimin yani beden dilinin zaman zaman sözel iletişimden çok daha kuvvetli olabildiğini göstermektedir. Örneğin dünyanın en prestijli akademik kurumlarından UCLA’den emekli akademisyen Albert Mahrebian’ın çalışmalarına göre kelimeler iletmek istediğiniz mesajın sadece %7‘sini oluşturmaktadır. Mesajınızın geri kalanı ise %38 ses tonunuz, %55 de diğer beden dili unsurları aracılığı ile karşı tarafa ulaşır. Bu rakamlar her ne kadar başka akademisyenler tarafından sorgulansa da, yapılan bir çok çalışma beden dilinin bu şekildeki önemini tekrar tekrar vurgulamaktadır. Peki, nedir bu beden dili?

Beden dili, adı üzerinde, bedeninizi içeren her türlü hareketi kapsar. Ayak parmaklarınızdan başınıza kadar sahip olduğunuz her organ ve uzuv karşı tarafla iletişime geçtiğiniz anda “konuşmaya” başlar. Sözleriniz iletmek istediğiniz bilgiyi içerirken beden diliniz duygu, hissiyat ve de karşı tarafa olan tutumunuzu anında açık eder (Sonneborn, 2012). Bu sebeple, size ne derse desin, bir türlü ısınamadığınız bazı insanların büyük ihtimalle söyledikleriyle beden dilleri arasında bir tutarsızlık fark ettiğiniz için olumsuz izlenim edinirsiniz. Mesela, başkası tarafından bir zarara uğratıldığınızda, örneğin bir dolandırıcılıkla, verilen sözün tutulmaması durumuyla karşılaştığınızda hani içinizden gelen bir ses vardır ya, başından beri “O” insana güvenmemeniz gerektiğini söyleyen... İşte o ses çoğu zaman karşı tarafın gerçek niyetini saliseler içinde okumuş olan içinizdeki beden dili uzmanıdır. Kendi beden dilinizi geliştirmek ve olduğunuz gibi, daha hakiki ilişkilere girebilmek, gündelik ilişkileriniz esnasında karşı tarafın gerçek niyetini daha iyi anlayabilmek için önce kendi beden dilinizi anlamak işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Başlangıç için aşağıdaki iki adımı uygulayabilirsiniz.


ADIM 1: Kendinizle temasa geçin


Ne düşündüğünüzü ve istediğinizi bilmek kendinizi tanımada ilk adımdır. Ancak bir çok kişi rahatsızlık duyduğu düşüncelerini tetikleyen olaylar ya insanlarla karşı karşıya geldiklerinde bu rahatsızlıklarını irdeleyip kendilerini sakinleştirmektense kaçınmayı tercih ederler. Kaçınmanın kolay olduğu durumlarda kişi rahatsızlık duyduğu olayı yok sayarak dikkatini başka şeylere vermeye çalışır. Kendinizle temasa geçme ve sakinleştirme ise rahatsızlık duyduğunuz şey her ne ise, onu yok saymadan ve rahatsız olmaktan rahatsız olmadan kendinizi kabullenebilmekten ve sonrasında da sakinleştirebilmekten geçer.


Örneğin, empati kurmaktan yoksun, narsist bir yönetici ya da çalışma arkadaşı ile her gün karşılaşmak zorunda olan varsayımsal iki zıt insanı ele alalım. Birincisi kendiyle temastan kaçınmayan, olumsuz duygularıyla baş edebilen “Sezgi” olsun. Diğeriyse rahatsız olduğu ortamlarla baş etmek yerine huzursuzluğunu yok sayan, “zaaf” kelimesinden nefret eden ve hatalarını affetmeyen “Mantık” olsun. Sezgi ve Mantık’ı sırayla aynı nasrsist patronun aynı suçlayıcı tavrına maruz bıraksak, tavırları nasıl farklı olurdu?Patronlarına verdikleri cevap ve sonrasında kendileriyle baş başa kaldıklarında kendi kendilerine söyledikleri şeyler nasıl farklı olurdu?


Sezgi, büyük ihtimalle patronunu dinler, ve haksızlığa uğramış olmanın verdiği öfkesini fark ettiği anda kendi kendine “bunu kişisel alma, bu sana hakaret değil, herkese öyle davranıyor, sakin ol” diyebilir. Bunu yapabilmesi öncelikle öfkelenmeyi kabul edilebilir, doğal bir dugu olarak görmesinden geçer. Sezgi öfkesini bastırmaz, ancak sosyal olarak uygun bir şekilde, karşı tarafın mizacını ve konumunu da göz önüne alarak uygun şekilde dile getirir.


Mantık ne yapar? Mantık öfke duymaktan korkar, öfkesine hakim olamayacağına inandığı için bununla baş edebilmek için hemen mantığına sarılır. Patronuna karşı iki strateji izler; ya hemen savunmaya geçer ya da orantısız bir boyun eğme ilişkisi kurar ki her iki strateji de çok sık karşılaşılan narsist patronlarda asla işe yaramaz. Savunma stratejisinde büyük ihtimalle sonu gelmeyen bir tartışma olacak ve günün geri kalanında hatta belki tüm hafta Mantık kendini kendi kendisiyle kavga ederken ve patronuna hayali cevaplar verirken bulacak. Orantısız bir boyun eğme de, tam tersi bir strateji gibi görünse de aynı sonuca yol açacak, bütün hafta kendi kendine kızacak, ve daha da kötüsü öfkesini büyük ihtimalle aşırı yiyerek, içerek ya da değer verdiği bir insanla anlamsız kavgalar çıkartarak belli edecek. Bu durumda Mantık’ın beden dili çoğu zaman ağzından çıkan sözlerle çelişecek. Kendini savunsa da, boyun eğse de içinde yok saymak istediği için dindiremediği öfkesi bir şekilde çatık kaşlar, gergin omuzlar, sallanan bacaklar, ya da sert ses tonu olarak kendini gösterecek.


Kendinizle temasa geçmek , zaaflarınızla, rahatsız olduğunuz duygu ve düşüncelerinizle başa çıkmak elbette bir paragraf yazı okuduktan sonra hemen yapılıverecek kolay şeyler değil. Bazı insanlar için kolay bazı insanlar için daha zor bir süreç. Ancak ilk adım hata yaptığınız zaman kendinize iyi davranmayı öğrenmek. Gerisi çok daha kolay gelecek, emin olabilirsiniz.


ADIM 2: Zihin Okuma: Başkalarıyla Temasta İçgüdülerinize Güvenin


Kendinizi nasıl hissediyorsanız beden diliniz bunu bir şekilde ele verecektir. Burada bir kaç popüler psikoloji tüyosu da verebilirim. Örneğin karşı taraf ile bir dominantlık ilişkisi içindeyseniz ve de liderlik becerilerinizi ortaya koymanız gerekiyorsa bir çok insanın bildiği gibi konuştuğunuz sırada gözünün içine bakmanız gerekir. Ancak, beden dili uzmanı Leonar Mlodinov’un da yazdığı gibi, çok az insanın bildiği bir şey daha vardır; dominantlık/liderlik ilişkisinde baskın olan taraf olma hedefiniz varsa karşı taraf konuşurken göz temasınızı azaltmanız gerekir, zira son yapılan araştırmalar lider konumundaki insanların karşı taraf konuşurken göz temasını azalttıklarını ve böylelikle iplerin kimin elinde olduğunu belli ettikleri sonucuna varmıştır. Peki, bu tür dominantlık ya da liderlik mesajları sadece ayna karşısında ya da bir koçla davranış bazında çalışılarak edinilebilir mi? Bir kısmı evet. Ancak bilimsel araştırmalar bir çok yüz ifadesinin kendi elimizde olmadan beynimizdeki korku merkezimiz vasıtası ile suratımızda beliriverdiğini ve karşı tarafa gerçek duygularımızla ilgili mesajı bir şekilde ilettiğini göstermektedir.


Gerçek liderler bu belli belirsiz duyguları iyi okuyup karşı taraf ne kadar iyi rol yaparsa yapsın hakikati ortaya çıkarabilen kişilerdir. Bu derece bellirsiz, adeta bilinçli olarak algılanması neredeyse imkansız olan yüz ifadelerini ayırd etmek ve kontrol etmek ve hatta saliselik ifade değişimlerini fark edip karşı tarafın gerçek niyetini anlamak mümkün mü? Dünyaca ünlü yalan uzmanı Paul Ekman’a göre evet. Yüz ifadeleri uzmanları çok eğitimli gözlerin fark edebileceği ufak değişiklikleri çalışırlar ve yalanları ayırd etmenin hayati önem taşıdığı mesleki gruplara beden dili ile ilgili eğitim verirler. Bir çok yerde rastlayabileceğiniz üzere üzgün olan bir insan aşağıya doğru bakarken, iğrenme ya da suçluluk ve utanç duyan insanlar göz temasını keserek uzaklara doğru bakarlar. Ancak çok iyi rol yapan dolandırıcılar beden dilinin bu unsurlarını ayırd etmeyi öğrenmişlerdir. İnsan ilişkileri ve nörobilim uzmanı Daniel Goleman yüz ifadelerini iyi ayarlayabilen dolandırıcıların genellikle çok detaylı ve üzerinde düşünülmüş kelimeler seçtiklerini ve bir soruya cevap verme sürelerinin dürüst insanlara nazaran daha fazla zaman aldığını çünkü yalanlarını oluşturmak için daha fazla enerjiye ihtiyaç duydukarını söyler. Yani içinizden bir ses karşı tarafta doğru olmayan bir şeyler olduğunu söylüyor ve de karşınızdaki kişi sözleriyle “aşırı” bir çaba sarf ederek sizi etkilemeye çalışıyorsa kırmızı alarm yakabilirsiniz.


SONUÇ ve ÖNERİLER


Beden dili çoğu zaman sözel iletişimden daha fazla mesaj içerir. Bu sebeple hayatın her alanında önemi olan iletişim konusunda kendini geliştirmek isteyenler yüz ifadesi, omuzların duruşu, gövdenin ne tarafa çevrili olduğu, ellerin ve ayakların ne sıklıkla sıkıldığı, yere vurulduğu ya da sallandığı gibi konulara dikkatlerini verebilirler. Bunun yanı sıra, lider konumunda olan yöneticiler, kendini sözlerle ifade etmekte güçlük çeken gruplarla (örneğin çocuklar) ya da işi insan ilişkilerinde aktif olmayı içeren meslek grupları (satış, pazarlama, iletişim, insan kaynakları) kendilerini beden dili ve sözel olmayan iletişim alanında geliştirmekten faydalanabilirler. Beden dilini iyi kullanmak öğrenilebilir, ancak en nihayetinde insanlar karşılarındakinin gerçek niyetini anlamak üzere evrimleşmişlerdir ve hakiki samimiyet içeren ilişkilerde hesaplı beden dili teknikleri genelde işe yaramaz. İş dünyası pazarlıkları ve dolandırıcıları ayırd etme gibi konularda kullanabileceğiniz manipülasyon ve yalan ayırd etme teknikleri özel hayatınızdaki ilişkilerinizde kullanmaya kalkıştığınız takdirde ilişkinin samimiyetini ve gerçekliğini zedeleyebilir. Bu sebeple beden dili ve sözsüz iletişim teknikleri üzerine ilginiz varsa iyi araştırmanızı ve danışmanlık almanızı öneririm. Zira bu tür ince teknikler uzman olmayan biri tarafından uygulandığında ters tepebilir.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Beden Dili Psk.Dnş.Abdullah TOPAL
► Beden Dili ve Yalan Psk.Dnş.Ömer AKTÜRK
► Etkili İletişimde Beden Dili Psk.Dnş.Ömer AKTÜRK
► Beden Dili: Vücudumuz Konuşuyor Psk.Meral YÜNCÜLER
► Beden Dili Bizi Ele Veriyor ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Abdullah TOPAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,019 uzman makalesi arasında 'Beden Dili ve İlişkiler' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:55
Top