“şikâyetsiz Bir Dünya”: Yakınma Kültüründen Yaratıcı Çözümler Üretmeye Geçiş
Geçen hafta vize sorunlarımdan ve eşimle kızımdan ayrı bir ülkede yaşamak zorunda kalışımdan bahsetmiştim. Kendimizi bir durumun kurbanı olarak gördüğümüz zaman, attığımız adımlarda çoğu kez yakınma kültürüne dayanırız. Her şey dengeli ve istikrarlıyken doğada muhafazakârlık galebe çalsa da zorluklar baş gösterdiğinde yaratıcılığın kendini gösterdiğini biliyoruz.
Doğadan esinlenerek eşimle ben de yaşadığımız bu zorluktan istifade yaratıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu hafta, yaratıcı çözüm bulma yaklaşımını nasıl uygulayabileceğimize bir örnek olarak Will Bowen’ın “A Complaint Free World: How to Stop Complaining and Start Enjoying the Life You Always Wanted” (Şikâyetsiz Bir Dünya: Şikâyet Etmeyi Bırakıp Hep İstediğiniz Hayatı Yaşamaya Başlamanın Yolu) adlı kitabından bahsetmek istiyorum.
“Şikâyetsiz Bir Dünya"
Yakınmayı Neden Bırakmalıyız ve Nasıl Bırakabiliriz
Einstein, sorunları çözmeye çalışırken o sorunların ortaya çıkmasına yol açan şekilde düşünmenin faydasız olacağını söyler. Yakınma, bir zorluk karşısında bir tepki olarak doğar. Böylece aynı düşünme şekline saplanıp kalırız ve kurban kimliğine bürünürüz.
James Allen, As a Man Thinketh (İnsan Düşündükçe) adlı kitabında şöyle diyor: “Bugün bulunduğunuz noktaya sizi düşünceleriniz getirdi; yarın gideceğiniz noktaya da yine düşünceleriniz götürecek.”
Başarılı insanlar üzerine yapılan çalışmalarda, bu kişilerin zorluklara rağmen değil, zorluklar sayesinde başarıya ulaştıkları görülüyor. Başarılı kişiler, karşılaştıkları zorlukların iyi tarafını görmeyi başarabiliyorlar.
Bir papaz olan Will Bowen, cemaatiyle birlikte 21 gün boyunca hiç yakınmamayı, hiçbir şeyi eleştirmemeyi ve dedikodu yapmamayı denemeye karar verir. Bu deney süresince uyacakları kuralları şöyle belirlerler:
Kararlarını akılda tutmalarına yardımcı olmak için bir bileklerine mor bir bileklik takmak.
Yakındığını, dedikodu yaptığını ya da bir şeyi eleştirdiğini fark edince bileziği çıkarıp öbür bileğe takmak ve 21 günlük süreyi baştan başlatmak.
Mor bilezik takan birinin yakındığını duyan, karşısındakine bileziği öbür bileğe geçirmesini hatırlatabilir, ama bunu yapmadan önce kendi bileziğinin yerini değiştirmesi gerekir! Çünkü karşınızdakinin yakındığından yakınmış olursunuz.
Sebat etmeye kararlı olmak: Alışkanlıklarımız çok yerleşmiş olduğu için 21 gün boyunca kuralları bozmadan devam etmeyi başarana kadar ortalama 4 ila 8 ay geçmesi gerekir.
Bu deney zamanla şikâyetsiz bir dünya yaratma amacına dönüşmüş ve Bowen’ın kitabı milyonlarca kişiye esin kaynağı olarak ağızlarından çıkanın daha farkında olmalarını ve kendilerine daha mutlu bir hayat yaratmalarını sağlamış.
Örnek Olarak İlham Verme
Hayatımızın gerçeği dediğimiz şey, benliğimizden vaz geçerek varoluşun evrensel doğasına teslim olabildiğimiz ölçüde gerçek görünür. Yakınma alışkanlığımızı yenmenin en güçlü yöntemlerinden biri, yarattığımız şeylerin sorumluluğunu üstlenmektir: Durumu yaratan şahsen biz değilmişiz gibi göründüğü zaman bile sorumluluğu üstlenmeyi bilmemiz gerekir. Hayatımızdaki dışsal zorluklar, koşullanmış kişisel kimlik algımızla evrensel varoluş deneyimi arasındaki içsel çatışma ihtiyacının bir göstergesi olabilir.
Dünyanın dersten çok örneğe ihtiyacı var. Stephen’la ben de bu fırsattan yararlanarak şu andaki gerçeğimize katkıda bulunmuş olabilecek iç çatışmalarımızı nasıl aşabileceğimizi göstermeye karar verdik.
Olan şeyle birlikte sakince durabildiğimiz zaman yaratıcı çözümler kendini gösterir. Kabullenmekten doğan duygusal tarafsızlık, herkesin yararına olacak şeylerin olması için bağlantı yollarını açar. Böylece zorluklar güce ve hizmete dönüşür.
Onun için, zorluklarla karşılaştığımızda şikâyet etmek yerine bu durumları yolcuğumuzdaki yol işaretleri olarak görüp hoşnutlukla kabul edelim.
Yorumlarınızı heyecanla bekliyorum, şikâyetsiz bir dünya ve yaratıcı çözümler konusundaki düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Doğadan esinlenerek eşimle ben de yaşadığımız bu zorluktan istifade yaratıcı çözümler üretmeye odaklandık. Bu hafta, yaratıcı çözüm bulma yaklaşımını nasıl uygulayabileceğimize bir örnek olarak Will Bowen’ın “A Complaint Free World: How to Stop Complaining and Start Enjoying the Life You Always Wanted” (Şikâyetsiz Bir Dünya: Şikâyet Etmeyi Bırakıp Hep İstediğiniz Hayatı Yaşamaya Başlamanın Yolu) adlı kitabından bahsetmek istiyorum.
“Şikâyetsiz Bir Dünya"
Yakınmayı Neden Bırakmalıyız ve Nasıl Bırakabiliriz
Einstein, sorunları çözmeye çalışırken o sorunların ortaya çıkmasına yol açan şekilde düşünmenin faydasız olacağını söyler. Yakınma, bir zorluk karşısında bir tepki olarak doğar. Böylece aynı düşünme şekline saplanıp kalırız ve kurban kimliğine bürünürüz.
James Allen, As a Man Thinketh (İnsan Düşündükçe) adlı kitabında şöyle diyor: “Bugün bulunduğunuz noktaya sizi düşünceleriniz getirdi; yarın gideceğiniz noktaya da yine düşünceleriniz götürecek.”
Başarılı insanlar üzerine yapılan çalışmalarda, bu kişilerin zorluklara rağmen değil, zorluklar sayesinde başarıya ulaştıkları görülüyor. Başarılı kişiler, karşılaştıkları zorlukların iyi tarafını görmeyi başarabiliyorlar.
Bir papaz olan Will Bowen, cemaatiyle birlikte 21 gün boyunca hiç yakınmamayı, hiçbir şeyi eleştirmemeyi ve dedikodu yapmamayı denemeye karar verir. Bu deney süresince uyacakları kuralları şöyle belirlerler:
Kararlarını akılda tutmalarına yardımcı olmak için bir bileklerine mor bir bileklik takmak.
Yakındığını, dedikodu yaptığını ya da bir şeyi eleştirdiğini fark edince bileziği çıkarıp öbür bileğe takmak ve 21 günlük süreyi baştan başlatmak.
Mor bilezik takan birinin yakındığını duyan, karşısındakine bileziği öbür bileğe geçirmesini hatırlatabilir, ama bunu yapmadan önce kendi bileziğinin yerini değiştirmesi gerekir! Çünkü karşınızdakinin yakındığından yakınmış olursunuz.
Sebat etmeye kararlı olmak: Alışkanlıklarımız çok yerleşmiş olduğu için 21 gün boyunca kuralları bozmadan devam etmeyi başarana kadar ortalama 4 ila 8 ay geçmesi gerekir.
Bu deney zamanla şikâyetsiz bir dünya yaratma amacına dönüşmüş ve Bowen’ın kitabı milyonlarca kişiye esin kaynağı olarak ağızlarından çıkanın daha farkında olmalarını ve kendilerine daha mutlu bir hayat yaratmalarını sağlamış.
Örnek Olarak İlham Verme
Hayatımızın gerçeği dediğimiz şey, benliğimizden vaz geçerek varoluşun evrensel doğasına teslim olabildiğimiz ölçüde gerçek görünür. Yakınma alışkanlığımızı yenmenin en güçlü yöntemlerinden biri, yarattığımız şeylerin sorumluluğunu üstlenmektir: Durumu yaratan şahsen biz değilmişiz gibi göründüğü zaman bile sorumluluğu üstlenmeyi bilmemiz gerekir. Hayatımızdaki dışsal zorluklar, koşullanmış kişisel kimlik algımızla evrensel varoluş deneyimi arasındaki içsel çatışma ihtiyacının bir göstergesi olabilir.
Dünyanın dersten çok örneğe ihtiyacı var. Stephen’la ben de bu fırsattan yararlanarak şu andaki gerçeğimize katkıda bulunmuş olabilecek iç çatışmalarımızı nasıl aşabileceğimizi göstermeye karar verdik.
Olan şeyle birlikte sakince durabildiğimiz zaman yaratıcı çözümler kendini gösterir. Kabullenmekten doğan duygusal tarafsızlık, herkesin yararına olacak şeylerin olması için bağlantı yollarını açar. Böylece zorluklar güce ve hizmete dönüşür.
Onun için, zorluklarla karşılaştığımızda şikâyet etmek yerine bu durumları yolcuğumuzdaki yol işaretleri olarak görüp hoşnutlukla kabul edelim.
Yorumlarınızı heyecanla bekliyorum, şikâyetsiz bir dünya ve yaratıcı çözümler konusundaki düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.