Küçük Yaşta Başlayan ve Ömür Boyu Süren Bir Alışkanlık: “akıllı” Emzikler
İletişim kurmak bazen çok kolaydır. Bazı zamanlarda da oldukça zordur. Bir de karşımızdaki birey bir çocuksa… Bazen ne yaparsak yapalım anlaşamayız. Acaba anlaşamamamızdaki sebep nedir? Onları neden anlayamıyoruz, onlar bizi neden anlamak istemiyor? Cevabı insan beyninde gizlidir. Sağ ve sol beynin kullanımında…
Biraz sağ ve sol beyinden bahsedelim. Sol beyin oldukça mantıksal düşünür, kelimelerden hoşlanır, düzenlidir, sıralama yapmayı sever. Sağ beyin ise jest, mimik, göz teması, yüz ifadelerini alır ve gönderir. Herhangi bir anlama ve hisse önem vermektedir.
Çocuklar sağ beyinlerini sol beyine oranla daha fazla kullanmaktadırlar. Bir duygusunu ifade eden bir çocuk mantığını kullanmaz. Bilhassa ilk iki yaşta, sağ beyin ağırlıklı geçmektedir ve “NEDEN?” diye sormalara başladığı zaman sol beyin aktif olamaya başlamıştır.
Karşımızdaki çocuk bizimle iletişimini kurduğunda bunu sağ beyni, yoksa sol beyni ile mi gerçekleştirmiştir? Bu iki beyin kavramını bilmek ve cevaplarını bu çerçevede yanıtlamak bizi sağlıklı bir iletişime götürecektir.
Sadece sağ beyinle hareket eden birey duygular, imgeler içerisinde kaybolup gitmektedir. Sadece sol beyni kullanan kişi de ise mantık ön planda olur ama duyguların dilinden anlamayan, inkar eden bir kişiye dönüşmektedir. Bu yüzden iletişim kurarken, problem çözerken her iki beyninde çalışması oldukça önemlidir.
Peki, bunu nasıl sağlayabiliriz?
Çocuklar bir sorunla karşılaştığında ağlar, öfkelenir ve birçok duygusal tepki verebilir. Yani sağ beyinleri ile hareket ederler. Bizim ilk olarak yapmamız gereken çocuğun sağ beyni ile bağlantı kurmaktır. Onu dinlemek duygularını kabul etmek, empati kurmak, fiziksel yakınlık kurmak… Çocuğun sağ beyni ile bağlantı kurulduktan sonra onu sol beyine yönlendirmemiz gerekmektedir. Burada sorun ile ilgili mantıklı bir açıklama yapılabilir. Planlama, düşünce, anlamlandırma ile sol beyni harekete geçirebiliriz.
Yaşanılan problemle ilgili hikaye anlatmakta her iki beynin çalışmasını sağlayabilmektedir. Örneğin koşarken başını masaya çarpan bir çocuğu ele alalım. Sinirlenir, ağlar, korkar birçok duyguyu yaşayabilmektedir. Sağ beyni ile hareket eder. Böyle bir durumda çocuğa olayın nasıl gerçekleştiğini, nasıl sehpaya çarptığını içeren bir hikaye oluşturmak sol beynin devrede olmasını sağlayabilecektir.
Çocuklarla iletişim kurulamıyor ise, bu sağ beyin ya da sol beyinle olan yaklaşım tarzını bilemememizden kaynaklanır. Her iki kısmı çalıştırmak ve çocukların çalıştırmasına yardımcı olmak, sağlıklı bir iletişimi ortaya çıkarabilecektir.
Biraz sağ ve sol beyinden bahsedelim. Sol beyin oldukça mantıksal düşünür, kelimelerden hoşlanır, düzenlidir, sıralama yapmayı sever. Sağ beyin ise jest, mimik, göz teması, yüz ifadelerini alır ve gönderir. Herhangi bir anlama ve hisse önem vermektedir.
Çocuklar sağ beyinlerini sol beyine oranla daha fazla kullanmaktadırlar. Bir duygusunu ifade eden bir çocuk mantığını kullanmaz. Bilhassa ilk iki yaşta, sağ beyin ağırlıklı geçmektedir ve “NEDEN?” diye sormalara başladığı zaman sol beyin aktif olamaya başlamıştır.
Karşımızdaki çocuk bizimle iletişimini kurduğunda bunu sağ beyni, yoksa sol beyni ile mi gerçekleştirmiştir? Bu iki beyin kavramını bilmek ve cevaplarını bu çerçevede yanıtlamak bizi sağlıklı bir iletişime götürecektir.
Sadece sağ beyinle hareket eden birey duygular, imgeler içerisinde kaybolup gitmektedir. Sadece sol beyni kullanan kişi de ise mantık ön planda olur ama duyguların dilinden anlamayan, inkar eden bir kişiye dönüşmektedir. Bu yüzden iletişim kurarken, problem çözerken her iki beyninde çalışması oldukça önemlidir.
Peki, bunu nasıl sağlayabiliriz?
Çocuklar bir sorunla karşılaştığında ağlar, öfkelenir ve birçok duygusal tepki verebilir. Yani sağ beyinleri ile hareket ederler. Bizim ilk olarak yapmamız gereken çocuğun sağ beyni ile bağlantı kurmaktır. Onu dinlemek duygularını kabul etmek, empati kurmak, fiziksel yakınlık kurmak… Çocuğun sağ beyni ile bağlantı kurulduktan sonra onu sol beyine yönlendirmemiz gerekmektedir. Burada sorun ile ilgili mantıklı bir açıklama yapılabilir. Planlama, düşünce, anlamlandırma ile sol beyni harekete geçirebiliriz.
Yaşanılan problemle ilgili hikaye anlatmakta her iki beynin çalışmasını sağlayabilmektedir. Örneğin koşarken başını masaya çarpan bir çocuğu ele alalım. Sinirlenir, ağlar, korkar birçok duyguyu yaşayabilmektedir. Sağ beyni ile hareket eder. Böyle bir durumda çocuğa olayın nasıl gerçekleştiğini, nasıl sehpaya çarptığını içeren bir hikaye oluşturmak sol beynin devrede olmasını sağlayabilecektir.
Çocuklarla iletişim kurulamıyor ise, bu sağ beyin ya da sol beyinle olan yaklaşım tarzını bilemememizden kaynaklanır. Her iki kısmı çalıştırmak ve çocukların çalıştırmasına yardımcı olmak, sağlıklı bir iletişimi ortaya çıkarabilecektir.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.