Eylemsellik Üzerine
Eylemsellik, (bir davranışta bulunma durumu) felsefe buna bağlı olarak psikoloji dünyasında fazlasıyla tartışılan konular arasında yer almaktadır. Bir şeyi yapmak ve onun üzerine düşünmek arasında kocaman bir eylem farkı vardır. Bizler yapmadan önce düşünmek ile eyleme geçebilecek şekilde yaratılmışız. Bu yaratılış bizi birçok konuda korusa da ve günün sonunda en uygun kararı (!) verdirse de eylem öncesi düşünme davranışının aşırılığı hayatımızda birçok işlevsizliğe yol açmaktadır.
Bu otomatik pilotta sergilediğimiz davranışın kaptanı biz olabiliriz. Nasılını birkaç madde ile aktarmaya gayret edeceğim. Şöyle ki:
1. Farkındalık: Düşünceleri fark edemememiz onlar üzerindeki tahakkümümüzü atıl bırakır. Her şeyden önce fark etmeliyiz. Arada bir de olsa zihnimizde seyirci koltuğuna oturmayı seçmeliyiz. (Bununla birlikte diğer tüm maddeler de bu farkındalığı arttırmanız için size kaynak olacaktır.)
2. Ayrışma: Düşünceler bizim zihnimizden geçerler aynı gökyüzündeki bulutlar gibi. Hiçbir bulut sürekli olarak bulunduğu yerde kalmaz. Hep bir hareketlilik vardır. Bulut, gökyüzünün bir parçasıdır; tamamı değil. Aynı şekilde düşünceler de zihnimizden geçen bulutlar gibi zihnimizin bir parçasıdır tamamı değildir. Bu deneyimi pekiştirmek ve zihninizden geçen düşüncelere biraz mesafe almak adına -"..." ifadesi şuanda zihnimden geçiyor- şeklinde bir üslup size yardımcı olacaktır.
3- Eylem: Başta da ifade ettiğim gibi düşünmek ilk adım olabilir ama ikinci adım eylemdir. Eylemsiz düşünme davranışı okyanusun ortasında karayı bulmaya çalışmak gibi bizi çaresizlik içinde bırakır. Eylem olmadan hareket olmaz, hareket olmadan emek olmaz, emek olmadan da ilişki olmaz. Bu bağlamda eylemin olmaması dünya ile ilişkimizi işlevsiz bir şekilde zayıflatır. Victor Hugo'nun "Şair, bana yağmurdan bahsetme, yağdır." ifadesi hayatın gerçekliğine temas halinde olmayı çok açık bir dille ifade ediyor. Çünkü düşünce zihnimizdedir yani iç dünyamızda, eylem ise andadır ve gerçektir yani dış dünyada.
Bu otomatik pilotta sergilediğimiz davranışın kaptanı biz olabiliriz. Nasılını birkaç madde ile aktarmaya gayret edeceğim. Şöyle ki:
1. Farkındalık: Düşünceleri fark edemememiz onlar üzerindeki tahakkümümüzü atıl bırakır. Her şeyden önce fark etmeliyiz. Arada bir de olsa zihnimizde seyirci koltuğuna oturmayı seçmeliyiz. (Bununla birlikte diğer tüm maddeler de bu farkındalığı arttırmanız için size kaynak olacaktır.)
2. Ayrışma: Düşünceler bizim zihnimizden geçerler aynı gökyüzündeki bulutlar gibi. Hiçbir bulut sürekli olarak bulunduğu yerde kalmaz. Hep bir hareketlilik vardır. Bulut, gökyüzünün bir parçasıdır; tamamı değil. Aynı şekilde düşünceler de zihnimizden geçen bulutlar gibi zihnimizin bir parçasıdır tamamı değildir. Bu deneyimi pekiştirmek ve zihninizden geçen düşüncelere biraz mesafe almak adına -"..." ifadesi şuanda zihnimden geçiyor- şeklinde bir üslup size yardımcı olacaktır.
3- Eylem: Başta da ifade ettiğim gibi düşünmek ilk adım olabilir ama ikinci adım eylemdir. Eylemsiz düşünme davranışı okyanusun ortasında karayı bulmaya çalışmak gibi bizi çaresizlik içinde bırakır. Eylem olmadan hareket olmaz, hareket olmadan emek olmaz, emek olmadan da ilişki olmaz. Bu bağlamda eylemin olmaması dünya ile ilişkimizi işlevsiz bir şekilde zayıflatır. Victor Hugo'nun "Şair, bana yağmurdan bahsetme, yağdır." ifadesi hayatın gerçekliğine temas halinde olmayı çok açık bir dille ifade ediyor. Çünkü düşünce zihnimizdedir yani iç dünyamızda, eylem ise andadır ve gerçektir yani dış dünyada.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.